İktidarın uyguladığı ekonomi politikaları dar gelirlileri çıkmaza sokuyor. Bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 27 Eylül- 4 Ekim haftasında 13,4 milyar lira artarak 3,6 trilyon lirayı aştı. Borç krizinin pençesine düşen dar gelirliler, giderek artan faiz oranları ve yüksek enflasyon altında yaşam mücadelesi veriyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç Türkiye’deki işsiz sayısının 11 milyon olduğunu belirterek “Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz artık inkâr edilemeyecek boyutlara ulaşmış durumda. TÜİK’in açıkladığı veriler, resmi işsiz sayısının 3 milyon 55 bin olduğunu öne sürüyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki, bu rakam gerçek işsizliği yansıtmaktan çok uzak. Zamana bağlı eksik istihdam ve umutsuzca iş aramaktan vazgeçmiş yurttaşlarımız da eklendiğinde, gerçek işsiz sayısı 11 milyonu buluyor. Resmi işsizlik rakamları ardına saklanarak halkımızın yaşadığı sıkıntıları görmezden gelmek, sorunun çözümüne bir adım bile yaklaştırmıyor” dedi.
‘Sanayi Üretimi Ağustos Ayında Yüzde 5,3 Oranında Azaldı’
Genç, sanayi üretiminin son üç aydır düşüşte olduğunu hatırlatarak, “Ayrıca, sanayi üretimindeki düşüş, ekonomik daralmanın sanayiye olan olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyuyor. Sanayi üretimi son üç aydır arka arkaya daralırken, ağustos ayında yüzde 5,3 oranında azalmış durumda. Bu, sadece sanayi işçilerini değil, üretim zincirinde yer alan tüm emekçileri ve dolayısıyla tüm ülke ekonomisini etkileyen bir tablo. İhracat ve ithalat rakamlarındaki azalış, ülkemizin dış ticaret dengelerinin sarsıldığını gösteriyor. Ekonomi yönetiminin bu konuda attığı adımlar yetersiz kalıyor ve vatandaşın sırtına daha fazla yük bindiriyor” ifadelerini kullandı.
‘Bireysel Kredi Ve Kredi Kartı Borçları, 3,6 Trilyon Lirayı Aştı’
Vatandaşların kredi ve kredi kartı borçlarının 3,6 trilyona ulaştı. Sadece bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 27 Eylül- 4 Ekim haftasında 13,4 milyar lira artarak 3,6 trilyon lirayı aştı. Bankalara olan borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı 1 milyonu geçti. Bu insanların çoğu, geçim sıkıntısı nedeniyle borçlarını ödeyemiyor ve icra takibine alınıyor. Borç krizinin pençesine düşen dar gelirli, giderek artan faiz oranları ve yüksek enflasyon altında yaşam mücadelesi veriyor. Genç’e göre Hükümet, vatandaşın ekonomik yükünü hafifletecek somut çözümler üretmek yerine, yurttaşlarımızı yalnız bırakıyor.
‘En Yoksul Kesimin Gelirden Aldığı Pay Yüzde 6,15’e Düşmüş Durumda’
Gelir dağılımındaki eşitsizlik de her geçen gün derinleşiyor. TÜİK’in verilerine göre en yoksul kesimin gelirden aldığı pay yüzde 6,15, .buna karşılık en zengin yüzde 20’lik kesimin gelirden aldığı pay ise yüzde 48,66. En yoksul kesimin payı yüzde 6,15’e düşmüş durumda. Bu arada sendikalardan gelen verilerde Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 70 bin lirayı bulduğu görülüyor. Tabloyu yorumlayan genç “Bu, gelir adaletsizliğinin ne kadar vahim bir hal aldığının göstergesi. TÜİK’in kendi verilerinde bile bu kadar büyük bir uçurum varken, halkımızın alım gücünün düştüğünü görmek zor değil” dedi. (ANKA)