Gazze’de süregelen soykırıma yönelik yedi ekimin yıldönümünde her yerde protestolar yapılırken Türkiye’de de eylemlerin dozunun yükseltilmesi planlanıyor. İsrail ile yapılan ticaretin tam olarak ifşaa olmasına, buna yönelik demokratik protesto hakkınının kullanımı esnasında polisin sert müdahalesi ile gözaltına alınmaları ile kamuoyunda tanınan Filistin İçin Bin Genç grubu bugün İstanbul Taksim Tünelde bir protesto yürüyüşü düzenleyeceğini duyurdu. “İsrail’le petrol sevkiyatını kes, hamaseti bırak, ticaretini kes demek için 18.30’da Şişhane Tünel Meydanında buluşuyoruz.” Şeklinde yapılan duyuruda protestonun odağında süregelen ticaretin de olacağı belirtildi ve Tünelden İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü önüne yürünerek burada devam edegelen ticaretinin hesabının sorulacağı da ifade edildi.. İsrail ile ticaretin gerçek anlamda kesilmediği ve birçok hileye başvurularak ve ticaret bakanlığının da bu hilelere üç maymunu oynarcasına göz yumması nedeni ile kanlı ticaretin kesilmediğini belirterek eş zamanlı eylemlerle bunun protesto edileceği de grubun sosyal medya hesabından duyuruldu.” 7 Ekim’in yıl dönümünde Direniş Kararlılığıyla meydanları kuşatıyoruz. İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Bursa’da İntifada. Siyonist işgalciyle işbirliği sona erene kadar İntifada ruhunu büyütmeye devam edeceğiz.” İfadeleriyle yapılan duyuruda eylemlerle Gazze soykırımına dönük kamuoyu duyarlılığının daha da yükseltilmesinin amaçlandığı bildirildi.
Grup en son yurt dışına yönelik İngilizce dilinde yayın yapan devlet kanalı TRT World da yayınlanan Filistin Belgeselinin galası esnasında Filistinlilerinde katıldığı eylemle gündeme gelmişti. Eylem esnasında gözaltına alınan bir Filistin vatandaşı ise Arnavutköy gözaltı merkezine gönderilmişti. Grup tarafından sosyal medya hesabından yapılan açıklamada genç öğrencinin İstanbul Arnavutköy’deki Geri Gönderme Merkezi’nde gözaltında tutulduğu, gözaltındaki öğrenciye polisin telefonunu alacağını söylediği bir telefon görüşmesi yaptı ve bu görüşmenin hemen ardından hat kesildi. O zamandan bu yana genç öğrenciden haber alınamıyor.” Denmişti. Filistin İçin Bin Genç hareketi, yetkililere seslenerek Filistinli öğrencinin sınır dışı edilmemesi için çağrıda bulundu. “Arkadaşımızı, bir Filistinli genci sınır dışı etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin!” ifadeleriyle tepki göstermişlerdi. Ancak buna rağmen gözaltına alınan Filistinli genç sınır dışı edilmişti.
AKP’nin İşbirliğini Teşhir Eden Bir Gençlik Hareketi
Filistin için bin genç esas olarak Antikapitalist Müslümanlar hareketi içinden doğan, kurucu kadronun çoğunun emek ve adalet adlı İslam’ın sol ve muhalif yorumunu öne çıkartan bir siyasi yapıdan çıkma. Ancak Anti Kapitalist Müslümanlar hareketinden farklı olarak Anti Kapitalist ve sol bir İslami söylemden çok daha kapsayıcı bir muhalefet dilini öne çıkartıyorlar ve tematik bir hareket. Yani anti-kapitalist Müslümanlar gibi evrensel de olan ve İslam’ın antikapitalist yorumu ile emek ve adalet ekseninde işçiler içinde de örgütlenerek sistem karşıtı, sistemi dönüştüren bir hareket olma odağından çok, temel mücadelesini Filistin direnişine omuz vermek olarak öne çıkarıyor. Daha çoğulcu farklı yaşam tarzlarına sahip muhalif gençlerin oluşturduğu bir örgütlenme.
Gençlik Komiteleri Çekirdeği Oluşturdu
Dikey değil yatay örgütlenme biçimini esas aldıklarını söylüyorlar. Gençlik Komiteleri adıyla bir araya gelen gençler mevcut muhalefetin esasa yönelik olmadığını düşünerek onlardan ayrı bir örgütlenme fikrini geliştiriyorlar. İslamcı STK’ların iktidarla kurdukları işbirlikçi tavırdan uzaklaşan ve mücadelenin temel zemini de soykırımcı devletin ekonomik nefes borularını tıkamayı hedefleyen bir oluşum olarak öne çıkmak için şekillenen bir hareket. Dahası siyasi kimliklerini de anti-kapitalist antiemperyalist olarak tanımlıyorlar bu yönleri ile aynı zamanda sistem karşıtı bir hareket. Hali ile tam da bu tür bir çoğulcu farklılıkları yanyana getirerek sistem karşıtı bir zeminde AKP’nin zayıf karnına basıp onu İsrail’e sözde değil özde muhalefet etmeye zorladığı için de iktidarın hışmına uğrayan bir grup.
Sivil Bir Direniş İmkânı
Grup Tanıtım Videolarında “75 yıldır Filistin Topraklarında süren işgal on binlerce Filistinlinin canına mal oldu. Hastane okul demeden Filistin’e Tonlarca Bomba Yağdıran İşgal Rejimi emperyalist amaçları ve hayalleri uğruna Filistin Halkını Katlediyor. İşbirlikçisi Amerika ve NATO ile birlikte bir halkın yaşama hakkını gasp ediyor. Çağımızın ünlü ve süslü kelimeleriyle direnişi terörist ilan eden emperyalistler toprağına sahip çıkmaya çalışanları zeytin ağaçlarını ve portakal bahçelerini koruyanları görünmez hale getirmeye çalışıyor. İşgalin asıl yüzünü ifşaa eden direnişten korkan bu emperyalist odaklar ne yapmaya çalışırsa çalışsın ne Ebu Ubeydeyi susturacak ne Ebu Hamza’nın elinden silahı düşürecek. Batı emperyalizminin Siyonist karakolunu Ortadoğu’dan silebilmek için bir araya geliyoruz. Siyonist işgalcinin Türkiye’deki işbirlikçilerini teşhir etmek için bir araya geliyoruz. Kafası Uzakdoğu’da kalbi Ortadoğu’da damarları Latin Amerika ve Afrika’daki emperyalizme vurabildiğimiz yerden vurabilmek için bir araya geliyoruz. Soykırımcı Batı ve yerli işbirlikçilerine karşı Filistin İçin Bin Genç Bir Araya Geliyoruz” deniliyor.
Ancak direnişin tüm isimleri yerine HAMAS’ı öne çıkarması kafalarda soru işretlerine yol açıyor bunda metinleri hazırlayanların İslamcı geçmişten gelen bilinçaltının etken olduğu düşünülebilir. Kısacası hareket ilk kez esas olana İsrail’in ekonomik dayanaklarına saldırması odağına bunu alması ile BDS’nin Türkiye ayağı gibi davranıyor ver bu da ilk kez tam bir sivil direnişin imkânlarını hatırlatıyor.