Ömer Yılmaz: “MEB’in 30 bin temizlik görevlisi alımı yetersiz”
Okullardaki temizlik sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Genel Başkanı Ömer Yılmaz, mevcut sorunların sadece hijyen eksikliği değil, aynı zamanda halk sağlığı sorununa dönüştüğünü belirtti. MEB’in temizlik personeli alımlarını yetersiz bulan Yılmaz, devlet okullarındaki koşulların her geçen gün daha da zorlaştığını ifade etti.
Okullardaki Temizlik Sorunu Ciddi Boyutlarda
Özel okullarla devlet okulları arasındaki temizlik koşullarında yaşanan eşitsizlik büyüyor.
Veli-Der Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında, dernek başkanı Ömer Yılmaz, okullarda yaşanan temizlik eksikliklerine dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı 30 bin temizlik görevlisi alımının, 60 bin 734 devlet okulunu karşılamak için yeterli olmadığını ifade eden Yılmaz, kamu okullarında temizlik personeli eksikliğinin hem öğrencilerin sağlığını tehlikeye attığını hem de eğitimde ciddi aksaklıklara yol açtığını vurguladı.
Esnek, Güvencesiz ve Düşük Ücretli İstihdam Artıyor
Dört farklı istihdam modeliyle temizlik görevlileri düşük ücretlerle çalıştırılıyor.
Yılmaz, toplantıda okullarda temizlik personeli alımlarının nasıl yapılacağına dair detaylar paylaştı. Kadrolu temizlik görevlilerinin yanı sıra, dört farklı istihdam modelinin hayata geçirileceğini belirtti. Bu modellerin her birinin çalışanlar için güvencesiz, esnek ve düşük ücretli çalışma koşulları getirdiğini söyledi. Bu istihdam modelleri şu şekilde sıralandı:
- İşgücü Uyum Programı: Çalışanlar, haftanın üç günü asgari ücretin yarısından daha düşük bir ücret olan günde 566 TL karşılığında çalıştırılacak.
- Geçici İşçi Statüsü: Geçici işçi olarak istihdam edilecek temizlik görevlileri, daha az hakka ve güvenceye sahip olacak.
- Toplum Yararına Program (TYP): MEB’in açıkladığı 30 bin temizlik görevlisinin bu program kapsamında asgari ücretle çalıştırılacağını belirtti.
- PİCTES Projesi: Göçmen çocukların eğitim aldığı okullarda çalışacak temizlik personelleri de güvencesiz bir biçimde çalıştırılacak.
Yılmaz, bu çalışma koşullarının Türkiye genelinde kamu sektöründe yaygınlaşan “esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerinin” okullarda da ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti.
“Devlet ve Özel Okullar Arasındaki Eşitsizlik Derinleşiyor”
Devlet okullarında öğrenci başına sadece 4 lira eğitim desteği ayrılıyor.
Ömer Yılmaz, devlet okulları ile özel okullar arasındaki eğitim imkanları eşitsizliğinin, temizlik hizmetlerinde de görüldüğünü ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, kamu okullarındaki öğrenci başına sadece 4 lira eğitim desteği ayrıldığını, oysa özel okullarda bu miktarın 24 ila 28 bin lira arasında olduğunu belirtti. Yılmaz, “Bugün sakızın bile 5 lira olduğu bir dönemde, öğrenci başına 4 lira verilmesi MEB’in çocuklarımıza verdiği değerin göstergesidir” diyerek, kamu okullarına yönelik desteğin yetersizliğine vurgu yaptı.
Pandemi ve doğal afetler gibi kriz dönemlerinde yoksulluk ve eşitsizliğin daha da arttığını ifade eden Yılmaz, temizlik sorununun bu krizlerle daha da derinleştiğini söyledi. Velilerin ve öğretmenlerin, okullardaki temizlik eksikliğine duyarsız kalamayarak okullarda temizlik yapmak zorunda bırakıldıklarını belirtti.
“Tasarruf Adı Altında Sağlık ve Eğitim Hakkından Vazgeçilemez”
Yeterli sayıda kadrolu temizlik görevlisi atanmadan sorunun çözümü mümkün değil.
Öğrenci Veli Derneği olarak yıllardır okullardaki temizlik, güvenlik ve sağlık personeli eksikliklerine dikkat çektiklerini belirten Yılmaz, bu sorunların artık daha görünür hale geldiğini söyledi. Özellikle ekonomik krizler ve tasarruf politikaları gerekçesiyle okullarda personel eksikliği yaşandığını ancak bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Yılmaz, “Çocuklarımızın yaşamı, sağlığı, kamusal, laik eğitim hakkı ve temiz bir okul ortamında eğitim görme hakkı tasarruf gerekçesi olamaz” diyerek, sorunun sadece geçici istihdam modelleriyle çözülemeyeceğini belirtti. Tek çözümün, okullara yeterli sayıda ve kadrolu temizlik, güvenlik, sağlık ve teknik personel ataması yapılması olduğunu vurguladı.
Son olarak, MEB’e çağrıda bulunan Yılmaz, güvencesiz ve düşük ücretli çalışma biçimlerine derhal son verilmesi gerektiğini ifade etti. Kamusal eğitim hakkının korunması ve öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim alabilmesi için okullarda kadrolu personel atamalarının hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.