Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), Antalya’da düzenlenen 60. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde, artan şiddet olaylarının toplumun ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek “Barış ve Bilimin Işığında Ruh Sağlığını ve Yaşam Hakkını Koruma” temasıyla acil önlemler çağrısında bulundu. Toplumdaki kadına ve çocuğa yönelik erkek şiddetinin yanı sıra hayvan hakları ihlalleri konusuna vurgu yapılarak, barış temelli adımların gerekliliği bir kez daha öne çıkarıldı.
Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım: “Barış Olmadan Ruh Sağlığı Mümkün Değil”
Basın toplantısında konuşan TPD Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, barışın ruh sağlığı üzerindeki etkisini vurguladı. Prof. Dr. Yıldırım, “Toplumda güvenlik alanlarının suç mahalline dönüşmesi, bireylerin güvenlik algısını altüst ediyor. Barış ve bilimin rehberliğinde yaşam hakkının korunması şart” diyerek, Filistin’deki trajediyi örnek gösterdi. “Savaşlar ve şiddet sıradanlaştıkça ruh sağlığımız zarar görüyor” ifadeleriyle barışın önemine dikkat çeken Yıldırım, bilimin gerekliliklerinin göz ardı edildiği bir dönemde olduğumuza işaret etti.
Artan Şiddet Toplumsal Güvenliği Tehdit Ediyor
Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin yanı sıra toplumun genelinde artan şiddet olaylarına değinen Yıldırım, “Toplumda güvenli alanlar, suç mahalline dönüşmüş durumda. Çocuklarımız, kadınlarımız ve günlük yaşamda güvenlik içinde olması gereken her birey bu şiddetten payını alıyor,” dedi. Yıldırım, toplumda yerleşen şiddetin ruh sağlığı üzerinde yarattığı baskıların altını çizdi ve bu konuda tüm kurumlara sorumluluk çağrısında bulundu.
Hayvan Hakları İhlalleri de Ruh Sağlığını Etkiliyor
Hayvanlara yönelik şiddetin toplumda normalleşme tehlikesine işaret eden TPD, hayvan haklarının ihlal edilmesinin de bireylerin güvenlik ve adalet algısını zedelediğini belirtti. Hayvanlara yönelik şiddetin çocuklar başta olmak üzere bireyler üzerinde travmatik etkiler yarattığını vurgulayan Yıldırım, hayvan hakları ihlallerinin engellenmesi ve yasal düzenlemelerin etkinleştirilmesi gerektiğini söyledi.
TPD’den Acil Eylem Çağrısı
Toplumsal güvenliği korumak ve ruh sağlığını tehdit eden faktörlerle mücadele için acil eylem çağrısında bulunan Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Erdoğan Taycan, şiddetin yalnızca bireyleri değil tüm toplumu etkilediğini belirtti. “Şiddetin yaygınlaşması, toplumun güvenlik hissini zedeliyor. Artık bu durum, eğitimden sağlığa her alanı kapsıyor,” diyen Taycan, tüm şiddet olaylarının bağlantılı olduğunu belirtti ve çözüm için kurumlar arasında iş birliğine vurgu yaptı.
Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
Prof. Dr. Taycan, kadına yönelik şiddetin toplumda cinsiyetçi söylemler ve medya dilinin yanı sıra günlük yaşamda kadınların karşılaştığı baskılarla beslendiğini ifade etti. Kadınların yaşam hakkının korunması için cinsiyetçi yaklaşımların değiştirilmesi gerektiğini belirten Taycan, şiddet vakalarında fail indirimlerinin sonlandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet Sıradanlaşıyor
Sağlık sektöründe artan şiddete de dikkat çeken Taycan, “Şiddet, sağlık çalışanları için gündelik bir tehdit haline geldi. Bu, yalnızca sağlık alanında değil, okullardan devlet dairelerine kadar tüm alanlarda etkisini gösteriyor” diyerek, sağlık çalışanlarına yönelik yasal düzenlemelerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Hayvan Hakları Konusunda Toplumsal Duyarlılık Çağrısı
Hayvanlara yönelik artan şiddet olaylarına yönelik toplumun duyarlılığına ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Taycan, “Hayvanların öldürülmesi ya da şiddete maruz kalması bir çözüm olamaz; bu durum toplumsal vicdanı yaralıyor. Toplumun vicdanını korumak ve hayvan haklarına saygı göstermek zorundayız,” dedi. Taycan, İstanbul Sözleşmesi’nin tam uygulanmasını, hayvan haklarının korunması için yasal düzenlemelerin yapılmasını ve tüm şiddet türlerine sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini belirtti.
TPD yetkilileri, Türkiye ve dünyada artan şiddet olaylarıyla mücadele etmek için toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, şiddeti önlemek için barış ve bilimin ışığında toplumsal adımlar atılması gerektiğini ifade ettiler.