BM, 20 Ekim’de bölgedeki kilit komutanın hükümet güçlerine geçtiğinin bildirilmesinin ardından El-Gezira eyaletinde sivillere yönelik saldırıları artıran Hızlı Destek Güçleri (RSF) grubuyla bağlantılı “ağır insan hakları ihlalleri” olduğuna dair raporlar bulunduğunu söyledi.
Sudan Doktorlar Ağı Cumartesi günü yaptığı açıklamada, el-Suhra köyüne düzenlenen saldırıda 124 kişinin öldüğünü, onlarca kişinin de yaralandığını bildirdi.
BM, son bir haftada yaklaşık 47 bin kişinin evlerini terk ederek çoğunluğu komşu ülkelere göç ettiğini ve en az 30 köyün saldırıya uğradığını bildirdi.
RSF, Sudan ordusuna karşı Hartum çevresinde önemli savaş alanı kayıpları yaşadı. Her iki taraf da Nisan 2023’ten beri Sudan’ın kontrolü için savaşıyor ve bu da dünyanın en büyük insani krizine neden oluyor.
Ağustos ayında Darfur’daki Zamzam mülteci kampında kıtlık ilan edilmiş, savaşan tarafların yardıma izin vermemesi halinde aşırı açlığın yayılacağı uyarısı yapılmıştı.
RSF Milisleri Tecavüz Ediyor
BM’nin Sudan’daki insani yardım koordinatörü Clementine Nkweta-Salami, şiddetin, RSF’nin kontrolü altında tuttuğu ve etnik grupları hedef aldığı batı bölgesi Darfur’daki eylemlerinin bir yansıması olduğunu söyledi.
“Geçtiğimiz yıl Darfur’da tanık olunan türden insan hakları ihlallerinin – tecavüz, hedefli saldırılar, cinsel şiddet ve toplu cinayetler gibi – El-Gezira eyaletinde tekrarlanıyor olması beni şok etti ve derinden dehşete düşürdü. Bunlar korkunç suçlar,” dedi Nkweta-Salami.
Sudan ordusuyla yapılan anlaşmanın ardından RSF komutanı Ebu Akleh Keikal’in görevden ayrılması, 18 aydır devam eden çatışmalarda ilk firar olayı oldu.
Siyasi analist Kholood Khair, Sudan ordusunun komşu şehirler Hartum, Omdurman ve Bahri’de RSF güçlerini “boğmaya” çalıştığını söyledi.
Khair, “RSF saldırıları çoğunlukla sivillere, özellikle de [Keikal’in kabile grubu] Shukriya’ya yönelik, dolayısıyla bunlar SAF’ye [Sudan Silahlı Kuvvetleri] karşı bir karşı saldırı değil, sivillere yönelik vahşet içeren eylemler. “Şiddetin doğası, RSF’nin sahip olduğu cezasızlık düzeyi ve bu konuda küresel çaptaki neredeyse tam sessizlik göz önüne alındığında, ölü sayısının büyük bir hafife alma olabileceğini düşünüyorum.” dedi.(The Guardian)