Ulusal sınırlar, fiili beyaz üstünlüğünü uygulayan başlıca yapısal faktörlerden biridir. Donald Trump’ın sözleri, göç politikasını küresel ölçekte beyazlığı sistematik olarak ayrıcalıklı kılmanın bir yolu olarak gördüğünü açıkça ortaya koymuş olsa da, göçün düzenlenmesi, bu topraklar ilk sakinlerinden alındığından beri her zaman bu işleve hizmet etmiştir. Ulusal sınırlar, devletin yurttaşları Öteki’nden koruma iddiasının yollarından biridir – oysa hiçbir şey bu kadar çok gücü ve meşruiyeti tek bir militarize kurumda toplamaktan daha tehlikeli değildir.
Irk ve ulusal vatandaşlık yapıları, kapitalizm altında sömürülenleri bölmek için kullanılan en temel araçlardan ikisidir. Kendilerinden daha az ayrıcalıklı olanlarla birlikte örgütlenmek yerine, hiyerarşide kendilerinden üstte olanlarla özdeşleşmenin hiçbir zaman hiçbir grubun çıkarına olduğuna inanmıyoruz. Eğer yöneticilerimizin kimin hayatının değerli kimin hayatının değersiz olduğunu belirlemelerine izin verirsek, eninde sonunda belgeleri olmayanlara karşı kullandıkları aynı baskıcı aygıtlarla vatandaşları hedef alacaklardır.
Kalplerimiz şu anda gözaltı merkezlerinde acı çeken tüm insanlarla, ICE ajanları veya göçmenlik protokolleri tarafından ayrılan tüm ailelerle, harcanabilir ve aşağılık muamelesi gören herkesle birlikte.
Sınırlar halkları çevrelemez; onların içinden geçer. Toplulukları korumazlar; onları birbirinden ayırırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde 11 milyon belgesiz insan var ve bunların çoğu onlarca yıldır burada yaşıyor. Onların emeği olmadan ekonomi durma noktasına gelir. Sınırı belgesiz geçenlerin yarısı, ABD’deki ailelerine dönmeye çalışan sınır dışı edilenlerdir.
Sınır dışı etmenin amacı ABD’yi belgesiz insanlardan arındırmak değildir. Kast sistemini sürdürmek için onları sınır dışı edilme tehdidiyle terörize etmektir. Nüfusun bir kısmı sürekli tehlike altında yaşadığı sürece, işverenler geniş bir harcanabilir işgücü havuzunu sömürebilirler. Bu da ABD vatandaşı olan işçilerin ücretlerini düşürüyor. Ancak “işlerini çalan” belgesiz göçmenler değil, sınırın kendisidir.
Sınır, egemen sınıfın ücretleri düşürmesini, muhalefeti bastırmasını ve kızgınlığı toplumda en fazla güce sahip olanlardan ziyade en az güce sahip olanlara yönlendirmesini sağlar. Çözüm sadece sınırı kaldırmak değil, koruduğu toplumsal düzene de son vermektir. (Crimethinc)