Salı akşamı ve Çarşamba günü İsrail rejimi tarafından gerçekleştirilen bir dizi çağrı cihazı patlamasının ardından Lübnan’da 12 kişi hayatını kaybetti ve 4.000 kişi de yaralandı. İsrail’in siber saldırısı yüzlerce çağrı cihazının patlamasına neden oldu ve Beyrut, Bekaa ve güney dâhil olmak üzere Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde kitlesel kayıplara yol açtı.
Siber terör saldırısına tepki gösteren ABD, Rusya, Avrupa Birliği, Arap ve İslam ülkeleri ile Güney Amerika ülkeleri dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki siyasetçiler İsrail’in Güney Lübnan, Beyrut ve çevresinde yaşayanlara karşı gerçekleştirdiği siber saldırıyı kınadı.
Amerika Birleşik Devletleri: Amerika Birleşik Devletleri, Lübnanlı silahlı grubun bir dizi ölümcül, koordineli çağrı cihazı patlamasından İsrail’i sorumlu tutmasının ardından İsrail ve Hizbullah arasında daha fazla tırmanma görmek istemediğini söyledi.
Salı günü öğleden sonra gazetecilere konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Washington’un söz konusu saldırıya müdahil olmadığını ve saldırının gerçekleşeceğine dair kendilerine önceden bir bildirim yapılmadığını söyledi. Miller, “Genel politikamızın değişmediğini, yani İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya diplomatik bir çözüm bulunmasını istediğimizi söyleyebilirim,” dedi.
“ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, de Lübnan’da yüzlerce Hizbullah üyesinin çağrı cihazlarının patlatıldığı ölümcül saldırıdan ABD’nin önceden haberdar olduğu yönündeki haberleri yalanladı: “ABD’nin bu olaylardan ne haberi vardı ne de bu olaylara karıştı. Hâlâ bilgileri ve gerçekleri topluyoruz” diyen Blinken Kahire’de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Genel anlamda tüm tarafların Gazze’de çözmeye çalıştığımız çatışmayı daha da tırmandıracak adımlardan kaçınmasının önemi konusunda çok net olduk ve olmaya devam ediyoruz.”
Avrupa Birliği: Avrupa Birliği’nin dış politika sorumlusu Joseph Borel Çarşamba günü Hizbullah’ın İsrail’i suçladığı çağrı cihazı patlamalarını kınadı. “Bu durumu son derece endişe verici buluyorum. Lübnan’ın güvenlik ve istikrarını tehlikeye atan ve bölgede tırmanma riskini arttıran bu saldırıları ancak kınayabilirim,” dedi.
Birleşmiş Milletler: Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Çarşamba günkü saldırıların ardından açıklamalarda bulundu. Lübnan’daki durumun çok hızlı bir şekilde yayılma riski taşıdığını belirterek, bunu engellemek için tüm çabanın gösterilmesi gerektiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Guterres, Geleceğin Zirvesi” ve BM Genel Kurul haftası öncesinde New York’taki gazetecilerin sorularını yanıtladı. Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılması olayının ciddiyetini vurgulayan Guterres, özellikle olayın gerçekleşme şeklinin endişe verici olduğunu ifade etti. Guterres, olayın ardından Lübnan’da durumun çok hızlı bir şekilde yayılma riski bulunduğunu belirterek, “Bunu engellemek için tüm çabanın gösterilmesi gerekiyor.” dedi.
BM sözcüsü Dujarric de Salı günü yaptığı açıklamada, Lübnan genelinde meydana gelen ölümcül çağrı cihazı patlamalarının “son derece endişe verici” olduğunu söyledi. ” Açıkçası Beyrut’ta ve Lübnan’ın diğer bölgelerinde gördüklerimizden haberdarız. Bu gelişmelerin son derece endişe verici olduğunu söyleyebilirim, özellikle de bunun son derece istikrarsız bir ortamda gerçekleştiği düşünüldüğünde.”
Sözcü Stephane Dujarric gazetecilere yaptığı açıklamada, BM’nin medyada yer alanlardan daha fazla bilgiye sahip olmadığını söyledi. Dujarric, “Elbette gördüğümüz sivil kayıplardan üzüntü duyuyoruz, ancak durumu izliyoruz” diye ekledi.
İran: İran Meclis Başkanı Muhammed Bager Galibaf, İslam Cumhuriyeti’nin daha önce olduğu gibi Lübnan’ın yanında olacağını söyledi.
Galibaf Çarşamba günü X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, “Terörizm ve masum insanların öldürülmesi Siyonist rejimin uğursuz doğasının ayrılmaz bir parçasıdır; bu rejim var olduğu sürece öldürmekten ve soykırımdan vazgeçmeyecektir. Siyonist rejimin Lübnan’daki terör operasyonlarını şiddetle kınıyor ve olayın kurbanlarıyla dayanışma içinde olduğumuzu ilan ederken, daha önce olduğu gibi Lübnan halkının yanında olduğumuzu vurguluyoruz.” dedi.
İsrail’in Lübnan’daki terör eylemine tepki gösteren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Ken’ani de saldırıyı şiddetle kınayarak İsrail’in terör eyleminin uluslararası cezai kovuşturma, yargılama ve cezalandırmayı hak ettiğini söyledi.
Yemen: Beyrut’ta çağrı cihazlarının patlamasının ardından Yemen Silahlı Kuvvetleri, Lübnan’daki İslami Direniş Hareketi ile dayanışma içinde olduklarını belirterek, Siyonist rejimin korkakça saldırısının siyasi pozisyonun ötesine geçeceğini söyledi.
Yemen Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Abdullah bin Amer X hesabından yaptığı paylaşımda, Siyonist rejimin işlediği bu iğrenç suçun Lübnan’ın cesur ve yiğit direnişine meşru ve yerinde bir cevap hakkı verdiğini belirterek, Yemen’in Lübnan ve cesur direnişiyle dayanışmasının siyasi bir pozisyonla sınırlı kalmayacağını vurguladı.
Türkiye: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü Lübnan’daki çağrı cihazı patlamalarından duyduğu üzüntüyü dile getirerek İsrail’in bölgedeki çatışmaları yayma girişimlerinin son derece tehlikeli olduğunu söyledi.
Türkiye İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile yaptığı telefon görüşmesinde çağrı cihazı saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirdiği, hayatını kaybedenler için dua ettiği ve yaralılara acil şifalar dilediği belirtildi.
Erdoğan ayrıca İsrail’in bölgedeki çatışmaları yayma girişimlerinin son derece tehlikeli olduğunu ve İsrail saldırganlığını durdurmaya yönelik çabalarının devam edeceğini ifade etti.
Venezüella: Venezüella hükümeti “İsrail’in Güney Lübnan, Beyrut ve çevresinde yaşayanlara karşı” gerçekleştirdiği siber saldırıyı kınadı.
Venezüella, uluslararası toplumun “İsrail’in” “uluslararası hukukta yer alan ilkeleri zararlı ve sistematik bir şekilde ihlal etmesi” karşısında sessiz kalmasına karşı uyarıda bulundu.
Küba: Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez “İsrail’in Lübnan’a yönelik siber saldırısını” kınadı. Rodriguez, İsrail’in Lübnan’a yönelik bu saldırganlığını Batı Asya’da tehlikeli bir tırmanış olarak değerlendirdi ve bunun bölge için potansiyel olarak ciddi ve öngörülemez sonuçları olacağını belirtti.
Irak: Irak Hükümeti, Lübnan’a yönelik “İsrail saldırısı” olarak nitelendirdiği saldırıyı kınadı ve mağdurlara acil tıbbi yardım teklifinde bulundu.
Irak Başbakanı Muhammed Şii El-Sudani duruma tepki olarak Salı akşamı Iraklı tıbbi ve acil durum ekiplerinin derhal Lübnan’a gönderilmesi talimatını verdi. Bu ekipler, son günlerde yaşanan gerilimin ortasında kalan sivillere hızlı bir şekilde insani yardım ulaştırmayı amaçlıyor.
Irak Hükümet Sözcüsü Basim El Awadi de yaptığı açıklamada hükümetin Lübnan’da kötüleşen güvenlik durumunu yakından takip ettiğini belirtti. Saldırıyı İsrail’e bağlayan El-Awadi, İsrail’in devam eden saldırganlığının Lübnan’da daha geniş bir çatışma potansiyeli ile birleştiğinde, daha fazla tırmanmayı önlemek için acil uluslararası müdahale gerektirdiğini vurguladı.
Gazze, işgal altındaki Batı Şeria ve Güney Lübnan’da son dönemde yaşanan şiddetin insani bir kriz yarattığını kaydeden El Avadi, “İsrail yayılmacılığının” durdurulması için küresel eylemin altını çizdi.
Mısır: Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından Çarşamba günü yapılan açıklamada, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e, Kahire’nin bölgede gerginliği tırmandırma girişimlerini reddettiğini ve çağrı cihazı patlamalarının ardından Lübnan’ı desteklediğini söylediği belirtildi.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanı, Mısır’ın çatışmayı tırmandırma ve kapsamını bölgesel olarak genişletme girişimlerini reddettiğini teyit ederek, tüm tarafların sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerektiğine işaret etti ve Mısır’ın Lübnan’a olan desteğini yineledi” denildi.
Bu arada BM Genel Kurulu Lübnan Gündemi ile ilgili olarak (Mehr News Agency)