Reşit Kibar’ın öldürülmesinin üzerinden yaklaşık bir ay geçmiş olmasına rağmen, henüz tetikçi haricinde hiçbir fail yakalanmış değil. Reşit Kibar’ın faillerinin yakalanması bir yana, doğasını ve yaşam alanlarını savunduğu için Dursun Ali Koyuncu, Yıllar Kibar ve Mutlu Akyüz gerekçesiz şekilde tutuklu.
Çifteköprü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi “Tek bir ses olup yaşam alanlarımıza sahip çıkalım” çağrısında bulundu. Tüm Türkiye’ye 6 Ekim Pazar günü saat 16:00-18:00 saatleri arasında yaşam nöbeti tutma çağrısı yapıldı.
Çifteköprü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin dört temel talebi şöyle:
- Gerekçesiz şekilde tutuklananlar serbest bırakılsın.
- Cankurtaran Ormanı Reşit Kibar Ormanı olsun.
- Tüm maden arama ve işletme ruhsatları iptal edilsin
- Reşit Kibar’ın katledilmesinden sorumlu olanlar yargılansın.
“Türkiye’de Eş Zamanlı Bu Ses Duyulsun İstiyoruz.”
Artı Gerçek gazetesinden Atakan Asılbay’ın haberine göre Çifteköprü Köyünden Miraç Topal, “Aslında süreç bizi hem etkiledi hem de aslında daha fazla direnmemiz gerektiğini anlamamızı sağladı. Biz o köyde doğduk orda yaşıyoruz, yaşayacağız. Kim tarlasında maden görmek ister? Veya kim o güzel yeşilliği türlü projelerle yok etmek ister, buna kim izin verir? Biz bunun karşısındayız. Bu süreçte aslında halk ve halk düşmanlarının ayrımını net bir şekilde gördük. Öldürülen bizdik, tutuklanan biziz ve yine baskı altına alınmaya çalışılan bizim köyümüz. Biz ormanı, doğayı ağaçlarımızı korumak için hukuk ve adalet çerçevesinde her şeyi yapacağız. Yaşam nöbetlerinde sesimizi duyuruyoruz ve tüm Türkiye’de eş zamanlı bu ses duyulsun istiyoruz.”
Reşit Kibar Ormanını Savunduğu İçin Katledildi
Hopaspor Denizin Asi Çocukları Taraftar grubu Başkanı Engin Korkmaz, bu saatten sonra gidecekleri tek bir yerin daha olmadığını anlattı: “Bu doğa için canını ortaya koyanlara borcumuz var. Metin Lokumcu doğasını savunduğu için Hopa Meydanında katledilmişti. Reşit Kibar ormanını savunduğu için katledildi. Yani bedel ödeyerek doğamızı ve yaşam alanlarımızı savunuyoruz ve savunurken geri adım atmıyoruz. Tribünlerde ses olmaya çalışıyoruz kimi zaman engellensek de bu sesi susturamıyorlar. Memleketimiz de bunca yaşanmışlık varken biz tribüncülerin susması kabul edilemez. Yaşam nöbetlerinin bu ülkedeki adaletsizliğe ve canımızı yakan doğa düşmanlarına bir cevap olacağını düşünüyorum. Bu ülke de insanlar yoksulluktan dert yanarken ona çözüm bulmayıp doğayı yağmalamak istemek aç gözlülükten başka bir şey değildir.”
“Ne Kadar Örgütlü Olursak Bu Saldırıları da Bertaraf Ederiz
” Halkevleri Hopa Şube Başkanı Handan Ustabaş da memleketin dört bir yanında ‘vahşi kapitalist sermayedarlar’ tarafından saldırı altında olduğunu vurguladı. Ustabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu saldırılar karşısında direnenlereyse ya devlet şiddeti ya da Cankurtaranda olduğu gibi çeteler eliyle baskılama metodu kullanılıyor. Bu saldırılar karşısında halkın örgütlü gücüne inanıyoruz. Ne kadar örgütlü olursak bu saldırıları da bertaraf ederiz