27 Mayıs Pazartesi günü, Refah’taki mülteci çadırlarına yönelik bombalamaların ardından, Paris ve diğer Fransız şehirlerinde binlerce insan, Gazze’de devam eden şiddeti protesto etmek için sokaklara döküldü. Göstericiler, Fransa’da bu tür protestoların sıkça karşılaştığı polis baskısına rağmen yürüyüşlerine devam ettiler.
Paris’te 10.000’den fazla kişi, yoğun polis varlığına ve göz yaşartıcı gaz kullanımına rağmen, çeşitli yürüyüş kollarına bölünerek ve yüksek bir enerjiyle protesto etti. ABD büyükelçiliğine yaklaşan göstericiler, bir McDonald’s restoranını hedef aldı ve bazı binaların tepesine Filistin bayrakları astı. Yürüyüş, gece geç saatlere kadar devam etti ve protestocular polis tarafından kovalanmalarına rağmen enerjilerini kaybetmedi.
Bu protesto, İsrail’in Gazze’ye yönelik eylemlerine karşı duyulan öfkenin sadece bir başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Medya üzerindeki kontrolüne rağmen, İsrail’e koşulsuz destek veren kesimler giderek daha azınlıkta kalıyor. Gazze’de yaşananlar, sadece Filistin’de değil, dünya genelinde sömürgeci baskı ve şiddetle özdeşleştiriliyor. Fransa’da, protestocular bu emperyal güçlere karşı daha geniş bir mücadeleyi temsil ettiklerini hissediyorlar.
Gösterilerin devam etmesi, Gazze’deki durumun uluslararası toplumun vicdanında önemli bir yer tuttuğunu ve insanların bu tür şiddete karşı durmak için harekete geçmeye hazır olduklarını gösteriyor. Bu protestolar, baskıcı ve sömürgeci politikalara karşı duyulan tepkinin ne kadar geniş bir kesimde yankı bulduğunu ve bu tür hareketlerin meşruiyet kazandığını ortaya koyuyor.
_________
Kaynak: Contre Attaque
Çeviri: Ceren Çilli