İstanbul’da İki Kadının arka arkaya yarım saat arayla katledilmesine yönelik üniversite öğrencisi kadınlar tarafından gösteriler sürüyor. Dün de Cerrahpaşa, Ankara Üniversites, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Karabük Üniversites, Ege Üniversitesi, Mersin Üniversitesi öğrencileri okullarında eylem yaparak kadın cinayetlerine yönelik tepkilerini dile getirdiler.
İstanbul’da bu kez de eylemin adresi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İdi. Fakülte Kadın Çalışmaları Komisyonu’nun çağrısıyla hastane bahçesinde bir araya gelen kadın öğrenciler kadın cinayetlerini protesto ederek; “Gerçek eşitlik ve düzgün bir adalet için harekete geçmek zorundayız” dedi.
Yapılan açıklamada genç hekimler olarak hayattan koparılan ya da yaşadığı hayatta zincirlere vurulan tüm kadınlar için toplanıldığı belirtilen açıklamada .”Biz bugün burada tek bir kadın daha öldürülmesin, sıradaki biz olmayalım diye toplandık. Katledilen, şiddete uğrayan, sömürülen ve hatta kendini güvende hissetmeyen her kadının hakkını aramak için toplandık” denildi.
Katledilen kadınların ismi tek tek sayılarak “Yaşıyor” cevabı verilen açıklamada; “Bu kadınlar bizim için sayıdan ibaret değil hiçbirini unutmadık unutmayacağız unutulmasına izin vermeyeceğimiz acımız ve öfkemiz diri” ifadelerine yer verildi
AÜ Zorlukları Aştı
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tandoğan Kampüsü’ndeki gençlik örgütleri ve kadın toplulukları İstanbul’daki kadın cinayetleri ve tacizleri prtesto için yürüyüşü düzenledi. Ankara Üniversitesi öğrencileri Tandoğan kampüsünde basın açıklaması yapmak için ana giriş kapısında bir araya geldi. Rektörlük emriyle okulun girişine polis barikatı kurulduğunu ifade eden öğrencilerin okula girmesi engellemeye çalışıldı. Öğrenciler barikatı aşarak Tandoğan kampüsünde planladıkları yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüşü engellemek isteyen rektörlük tarafından öğrencilere polis barikatı kuruldu. Barikata rağmen yürüyüş yapan öğrenciler, “Katledenden, koruyandan, aklayandan hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız” dedi. Ardından basın açıklaması yapmak için rektörlüğün önünde toplandı.
Barikata Rağmen Yürüdüler
Yürüyüşün ardından öğrenciler adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “4 Ekim günü fail Semih Çelik tarafından yarım saat arayla katledilen İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil için buradayız. Kadınlar katledilirken devlet, önleyici ve caydırıcı hiçbir adım atmamakta; şiddetten korunmak isteyen, sokakta tedirginliğe kapılmadan yürümek isteyen kadınların isyanını görmezden gelmektedir. AKP iktidarı, bulduğu her fırsatta failleri aklarken rejime direnen kadınları yasalarıyla, kolluk kuvvetleriyle susturmaya çalışmaktadır.
Devlet, şiddet gören kadınların sesini duymamakta; yargısıyla, kolluğuyla şiddet mağduru kadınların beyanlarına değil, sosyal medyadan yükselen tepkilere göre hareket etmektedir. İki kadın arkadaşımız gün ortasında katledilirken İçişleri Bakanı ve okulumuz rektörü Teknofest’te boy gösteriyor fakat kadın cinayetlerine son diyen öğrencilere herhangi bir destekte bulunulmuyor. . Kadın düşmanı politikalarınıza isyanımız var! Korkmadan susmadan itaat etmeden sokakları kadınlar için güvenli hale getireceğiz.
2024 yılının 8 ayında 261 kadın, erkekler tarafından öldürüldü, 164 kadının ölümü ise hala şüpheli. Sadece eylül ayında 34 kadın öldürüldü. İktidarınızda Gülistan doku kayboldu, Narin katledildi, 27 Eylül’den bu yana kayıp olan Rojin Kabaiş’ten halen ses yok. Artık Yeter! Katledenden, koruyandan, aklayandan hesap soracağız. İstanbul Sözleşmesini geri alacağız” Basın açıklamasının ardından kampüsten ayrılmak isteyen öğrenciler yeniden polisin müdahalesiyle karşılaştı. Barikat kuran polis öğrencilerin kampüsten çıkmasını engellenmeye çalıştı
ODTÜ’lü Kadınlar, Katledilen Kadınlar İçin Duvarı Yeniden Boyadı
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) kampüsünde, kadınların sesi bir kez daha yankı buldu. Geçtiğimiz günlerde Mahsa Amini’nin İran rejimi tarafından katledilmesi sonrasında ODTÜ’lü kadınlar tarafından Matematik bölümünün duvarına yapılan boyamalar, kısa süre önce silinmişti. Ancak, Ayşe Hilal ve İkbal Uzuner’in katledilmesinin ardından ODTÜ’lü kadınlar bir araya gelerek duvarı yeniden boyadı. Duvara “Biz Kadınlar Barışta Israrcıyız Ama Yasaklarla Savaşacağız! Kadın Yaşam Özgürlük! Jin Jiyan Azadi! Zan Zendege Azadi!” ifadeleri yazıldı ve bir basın açıklaması okundu.
Basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin artmasından AKP iktidarının sorumlu olduğu vurgulandı. “Bir yanda suç şebekeleri, uyuşturucu tekelleri, uluslararası suç örgütleri; bir yanda bunlarla kirli ilişkiler içinde emniyet, yargı ve siyaset… AKP-MHP zihniyeti kadın düşmanlığını her yerde aşılıyor ve ülkeyi tepeden tırnağa zehirliyor. Bizler ise bu halkın çocukları olarak, üç kuruşa yaşamaya mahkûm edilmişiz” denilen açıklamada, kadınları korumayan, aksine katilleri cesaretlendiren politikalar eleştirildi. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve kadınların bağımsız yaşam kurmasının önüne konulan engellerin de bu cinayetlere zemin hazırladığı belirtildi.
Basın açıklamasının sonunda, kadın cinayetlerine, şiddete ve baskılara karşı mücadelenin devam edeceği vurgulandı: “Artan kadın cinayetlerinin, bize uygulanan baskı ve yasakların sorumlularını biliyoruz. Birbirimize sımsıkı sarılarak, mücadelemizi sürdüreceğiz. Katledilen tüm kadınları mücadelemizde yaşatacağız. Bizi bu karanlıktan ancak dayanışmamız kurtaracak. “
Açıklamanın ardından katledilen kadınlar anısına mumlar yakılarak bir anma töreni gerçekleştirildi.
AHBVÜ Öğrencilerinden Kadın Ve Çocuk Cinayetlerine Dikkat Çekmek İçin “Sessiz Yürüyüş“
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) öğrencileri ve öğrenci toplulukları, son zamanlarda artan kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Ankaray Beşevler İstasyonu girişinde bir araya gelerek, AHBVÜ Itri Yerleşkesine yürüyen öğrenciler, slogan atmadı. Tepkilerini, ellerinde taşıdıkları kadın ve çocuk şiddeti ve cinayetlerine karşı hazırladıkları dövizlerle gösteren üniversite öğrencileri, yürüyüş sonrasında yapılan kısa bir basın açıklamasının ardından yine sessiz bir şekilde dağıldı.
Safranbolu Sokaklarında Yürüdüler
Karabük Üniversitesi Öğrenci Komisyonu son dönemdeki kadın ve çocuk cinayetleri ve istismarlarına dur demek için yürüyüş yaptı. Yüzlerce öğrenci “kadına, çocuğa dokunma” sloganları atarak Safranbolu sokaklarında yürüdü.
Karabük Üniversitesi öğrencilerinin kadın ve çocuk cinayetlerine, şiddete, istismara, tacize karşı eylem yaptı. Safranbolu’da bin öğrenci kentin en işlek alanı olan Sadri Artunç Caddesi’nde ellerinde ‘bize rahat yoksa size de yok, öldürülmek için doğmuyoruz’ yazılı pankartlar ve sloganlarla yaklaşık 1 kilometre yürüdü. Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda son bulan eyleme çevredenden de katılım oldu.
Yürüyüşün ardından öğrenci grubu adına basın açıklaması yapan Buse Aleyna Dönder şu ifadeleri kullandı: “Bugün yine Üniversite olarak, bize her geçen gün geleceksizleştiren bizi her geçen gün güvensizliğe mahkûm eden bu ataerkil sisteme karşı dimdik durmak için geleceğimizi kazanmak için meydanlardayız. Kentlerin güvenli sokaklarını biz kadınlar sağlarız. Haklarımızı geri almak için her gün ona direnmeye ve mücadele etmeye devam ederiz.”
“Çürümüş Düzeniniz Ve Erkekliğiyle Mücadele Etmekten Vazgeçmeyeceğiz
“Bir kişi daha eksilmek istemediğimiz için, hayattan endişe duymadan özgürce yaşamak için bu sokaklardayız. Çürümüş düzeniniz ve erkek rejimiyle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam ediyoruz. Cinayet mahalli olmuş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüklerimiz, haklarımız için yakanızda olmaya devam ediyoruz.
EÜ Öğrencileri: Hiçbir Kız Kardeşimiz Yalnız Değildir
Ege Üniversitesi öğrencileri kadın cinayetlerine ve Ege Kız KYK yurdunda yaşanan taciz olayına tepki olarak yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Kampüs içindeki 1 no’lu yemekhane önünde toplanan çok sayıda öğrenci sloganlarla şölen alanına yürüdü.
Burada öğrenciler adına açıklama yapan Elif Eymen Keysan, her sabah korkunç gündemlere uyandıklarını belirterek, “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmamasının erkek şiddetine karşı toplumsal bariyerlerin kalkmasının en önemli sebebidir” dedi.
Son yaşanan olayların üzerinden 2 gün geçmemişken Ege KYK’daki kadın öğrencilerin sözlü tacize maruz kaldıklarını, kilidi dahi olmayan odalarda korku içinde uyuduklarını öğrendiklerini dile getiren Keysan, “Ege KYK’da kalan arkadaşlarımız yalnız değildir. Hiçbir kız kardeşimiz yalnız değildir” dedi
M.Ü Öğrencileri: Katledilen Kadınlar İsyanımızdır
Mersin Üniversitesi öğrencileri de, artan kadın cinayetlerini üniversite önünde basın açıklaması yaparak protesto etti. “Katledilen kadınlar isyanımızdır” yazılı pankart açan kadın öğrenciler, Üniversite Caddesi’nde yürüyüş yapmak istedi. Yürüyüş, polis tarafından yasal olmadığı gerekçesiyle engellendi. Polis tarafından “Yaptığınız yasal değil, hakkınızda kanuni işlem yapılacaktır. Lütfen dağılın. Okulunuzu okuyun” anonsu yapılırken; öğrencilerle güvenlik güçleri arasında gerginlik ve itiş kakış yaşandı. Öğrenciler, polisin yürüyüşü barikat kurarak engellemesi üzerine “Kadınlara değil, katillere barikat” sloganı attı. Öğrenciler, daha sonra basın açıklaması yaparak kadın cinayetlerini protesto etti. (ANKA–Evrensel)