Zaman zaman yola fırlayan hayvanlarla ilgili haberleri görürsünüz, yol fırlayan geyikler görüntülendi, kurtlar görüldü vb. Yine benzer magazin tadında bir haber. DHA’nın yer verdiği habere göre Tokat’ın Reşadiye ilçesinde bulunan Fatlı Köprüsü mevkisinde yola çıkan anne ayı ve 2 yavrusu, vatandaşlar tarafından cep telefonu ile görüntülendi. D-100 karayolunda seyir halinde olan araçlardan korkan ayı ve yavrularının kaçtığı anlar kameralara yansıdı.
Burada anahtar cümle araçlardan korkan ayı ve yavruları. Bu haber aslında doğanın nasıl işgal edildiğini, gözler önüne seriyor zavallılar bölünmüş ormanların arasından geçen oto yollardaki ne tür bir canavar olduğunu kestiremedikleri otomobil denen katilden hali ile korkuyor. Otomobil sürücüleri de bunları mobil telefonları ile çekip görüntülüyorlar.
40 Milyon Km Yol Ağı Dünyayı Çepçevre Sarıyor
Kıtayı kapsayan Pan-Amerikan Otoyolundan Amazon’u çevreleyen yüz binlerce kilometrelik yasa dışı ağaç kesimi yollarına kadar, yaklaşık 40 milyon km yol Dünya’yı çevreliyor. Gezegenimiz, her insan için belki de 3.000 tonluk, yani kişi başına Eyfel Kulesi’nin üçte biri kadar bir altyapının yükünü taşıyor. İlk olarak Mezopotamyalı inşaatçılar M.Ö. 4000 yılında kerpiçten yollar döşemeye başladılar; bu, herhangi birinin bir arabayı birkaç çömlekçinin diski üzerine düşürmeyi düşünmesinden yüzyıllar önceydi. Bugün malları pazarlara, çalışanları işlerine, aileleri birbirine bağlayan asfalt arterler olmadan hayat düşünülemez.
Bizim için yollar bağlantı ve kaçışı ifade eder; diğer yaşam formları için ölüm ve bölünme anlamına gelirler. 20. yüzyılda bir ara bilim adamları, yolda ölümlerin avcılığı geride bıraktığını ve “karadaki omurgalı ölümlerinin doğrudan insan kaynaklı başlıca nedeni” olduğunu yazmışlardı.
Yol Başlıca Ölüm nedeni
Bu konuda bilimsel bir araştırma makalesi hazırlayan Richard TT Forman ve Lauren E. Alexander şunları not düşmüşler makalelerine “Araçların bulunduğu devasa bir yol ağı, ekolojinin şaşırtıcı bir sınırını temsil ederek arazi boyunca dallanıp budaklanıyor. Türler açısından zengin yol kenarları, az sayıda türün geçiş yoludur. Yolda ölümler önde gelen bir ölüm kaynağıdır, ancak yerel noktalar dışında oranlar nadiren popülasyon büyüklüğünü sınırlar. Özellikle trafik gürültüsü nedeniyle yoldan kaçınmanın daha büyük bir ekolojik etkisi vardır. Daha da önemli olan bariyer etkisi, demografik ve muhtemelen genetik sonuçlarla birlikte popülasyonları alt gruplara ayırır. Arazileri kesen yol ağları yerel hidrolojik ve erozyon etkilerine neden olurken, akarsu ağları ve uzak vadiler büyük miktarda akım ve çökelti etkilerine maruz kalır.
Kimyasal etkiler çoğunlukla yolların yakınında meydana gelir. Yol ağları yatay ekolojik akışları kesintiye uğratır, peyzajın mekânsal desenini değiştirir ve dolayısıyla önemli iç mekân türlerini engeller. Avustralya’da doğal bitki örtüsünden oluşan devasa yol rezerv ağları bulunurken, Hollanda’da ekolojik akışı artırmak için yol bariyerlerini delen tüneller ve üst geçitler var. Yol etkisi bölgelerine dayalı olarak, Amerika Birleşik Devletleri‘nin tahminen %15-20’si yollardan ekolojik olarak etkilenmektedir.”