Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ile Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesi arasında dün akşam saatlerinde çıkan ve büyüyerek yerleşim yerlerine sıçrayan yangında birçok hayvanla birlikte 5 kişi yaşamını yitirirken çok sayıda kişi de yaralandı. Yangının ilk kritik saatlerinde iktidar bakanlıklarından herhangi bir açıklama gelmedi. Helikopter ihtiyacına rağmen havadan yangına müdahale edilmedi. Sabah saatlerinde ise sönen alanların üstünde helikopterler dolandı.
‘Müdahalesizliğin resmi politika olduğunun somut örneği’
Duruma tepkiler sürerken, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Tuğba Kahraman, “Dün gece Mêrdîn’in Mazıdağı ile Amed’in Çınar ilçesi arasında çıkan yangında çok sayıda yurttaşın yaşamını yitirdiği, hayvanların yaralandığı ve yaşamını yitirdiği haberleri, Kürdistan coğrafyasında sürekli yinelenen müdahalesizliğin resmi politikası haline getirildiğini somut olarak göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Yeni yaşam gazetesindeki habere göre yangının çıkma gerekçesinin saptırılmasına dikkat çeken Kahraman, “Yangının, yaralı köylülerin verdiği ifadelerle; Vali’nin dediği gibi ‘anız’dan değil, yıpranmış elektrik tellerinden çıktığının belirtilmesi de, DEDAŞ’ın yıllardır bölgedeki altyapısına bakım, onarım, geliştirme yapma ihtiyacı bile duymadığının, ihmaller silsilesinin ve coğrafyanın kötü kader rolünün ifadesidir. Sorumluluğu olanların hesap verebilirliği sağlanmalıdır. Ekoloji hareketleri içinde de yangının hangi ‘bölgede’ çıktığına verilen tepki, mücadelenin kendi şovenist tavrını sorgulamasının zamanının geldiğine işarettir” diye belirtti.
‘Kıyımının Yaşandığı Yerlerde Yeni Karakol Ve Kalekollar İnşa Edilmekte’
Kahraman yangına dair şunları söyledi: “Kürdistan’ın doğasına yönelik özellikle köy ve ilçelerde 90’larda köy yakmalarıyla başlayan insansızlaştırma politikası, ekolojik yıkımın araç olarak kullanılması ile sürmektedir. Barajlar, özel güvenlik bölgeleri, yangınlar, üretimin sınırlandırılması ve sınırlarda inşa edilen büyük duvarlar ile bölge zorunlu göçe maruz bırakılmaktadır. Bölgede çıkan yangınlara müdahale edilmemesi son yıllarda resmi politika haline getirilmeye çalışılmaktadır. Kürdistan coğrafyasında orman kıyımının yaşandığı yerlerde yeni karakol ve kalekollar inşa edilmektedir.
Sistematik olarak, ekolojik yıkım, savaş politikalarının aracı haline getirilmektedir. Müdahalesizliğin ve ihmallerin sorgulanması, yeni bir cezasızlık sahnesinin daha yaşanmaması, takibinin tüm örgütler ve inisiyatifler tarafından yapılması gerekmektedir. Biz de bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”
‘Bakanlığın Açıklaması Şovdan İbaret’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ekoloji ve Tarım Komisyonu Eşsözcüsü Melis Tantan da yangına yetkililerin hızla müdahale açıklamalarını eleştirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hızlı müdahale gerçekleştirdikleri yönündeki açıklamasına değinen Tantan, açıklamayı “şovdan ibaret” sözleriyle yorumladı. “Yangın başladığı andan itibaren gece görüşlü helikopterin bölgeye gönderilmemesi kabul edilebilir bir şey değil” dedi.
‘Hazırlıklı Olunmalı’
Sıcaklıkların artışı ile birlikte olası yangınlara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade eden Tantan, tarım alanlarının ranta açılması ve DEDAŞ gibi kurumların sorumsuzlukları nedeniyle daha büyük felaketlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Erken Müdahalenin Önemi
Yangın durumunda erken müdahalenin önemine dikkat çeken Tantan, “Devlet kurumlarının bürokratik, iş bilmez, bölgelere yönelik ayrımcı saiklerle hareket etmemesi, hızlı, etkin ve doğru bir müdahale için halkın, belediyelerin, demokratik kitle örgütlerinin çağrılarına kulak vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Yaşananlar Tesadüf Değil’
Sadece yangına müdahale etmek ve söndürme çalışması yapmanın yeterli olmadığını kaydeden Tantan, “Aynı zamanda sağlıkçıların ve yaban hayatını yitiren/yaralanan hayvanlar veterinerlerin de ilk müdahaleler için seferber edilmesi gerekiyor. Bu tür felaketlere maalesef ülkemiz sürekli hazırlıksız yakalanıyor. Bu yaşananlar tesadüf ya da kader değildir. Bunlar sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemesi ilgili bir durumdur” şeklinde konuştu.