Kamusal alanların ve kaynakların birer kâr aracı haline getirilmesinin somut örneklerinden biri daha yaşandı. Kalamış Yat Limanı özelleştirmesi onaylandı.
Cumhurbaşkanı Kararları ile onaylanan yeni özelleştirmeler, kamu kaynaklarının özel sektöre devrinin hız kazandığını bir kez daha gösteriyor. Kalamış Yat Limanı’nın Koç Holding ve diğer büyük sermaye grupları arasında paylaşılmasının gündeme gelmesi, toplumun genel çıkarlarının nasıl sermaye sahiplerinin talepleri doğrultusunda şekillendiğinin açık bir göstergesi. Kalamış Yat Limanı gibi kıymetli bir kamusal alan, 40 yıl süreyle özel bir işletmeye devrediliyor, bu da topluma ait kaynakların kontrolünün dar bir zümrenin eline geçmesine neden oluyor.
Koç Holding’in teklifine sadece 1 milyon dolar fazla teklif vererek ihaleyi kazanan Vahit Karaaslan, bu süreçte özelleştirme politikalarının merkezinde yer alan bir isim. 2016’dan bu yana toplam 15 ihale alan Karaaslan’ın, devletin kamusal varlıklarını toplaması tesadüf değil. Bu tür özelleştirme süreçleri, çoğunlukla geniş halk kitlelerinin yaşam standartlarını iyileştirmek yerine, belirli sermaye gruplarının kârlarını artırmaya hizmet ediyor.
Kamusal varlıklar tek tek devrediliyor
Özelleştirme uygulamaları sadece kamusal varlıkların satılmasıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda bu varlıkların çevresi imara açılarak yeni ticari alanların yaratılması sağlanıyor. Kalamış Yat Limanı’nın büyütülmesi ve otel inşası gibi projeler, bölgenin betonlaşmasını hızlandıracak ve doğrudan halkın yararına olmayan projeler ortaya çıkacak. İmar planlarına karşı açılan davaların hala sürmesi ise, halkın bu süreçlere karşı direnişini gösteriyor. Ancak hukuk yolları bile sermayenin talepleri karşısında etkisiz kalabiliyor.
Bu tür özelleştirme ve imar projeleri, kamusal alanların ve kaynakların birer kâr aracı haline getirilmesinin somut örneklerinden biri olarak karşımızda duruyor. Kamu yararının göz ardı edilerek, sermaye gruplarının çıkarlarının korunması ise sosyal adaletin daha da gerilemesine yol açıyor.
2011’de özelleştirilmişti
Kalamış Yat Limanı’nı 1985’te Kadıköy Belediyesi inşa etti. 1988’de kullanıma açıldı.
1992’de Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Kadıköy Belediyesi’ne verdiği tahsisi kaldırdı ve marina özel bir şirket tarafından işletilmeye başladı. 2011’den beri de özelleştirme kapsamında.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 12 Kasım 2021’de Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıl süreli işletme hakkının 2,53 milyar lira bedelle Koç Holding’in bağlı ortaklığı Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş.’ye (Tek-Art) devrine onay vermiş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kararı onaylamıştı.
Ancak Erdoğan daha sonra 19 Ocak 2022 tarihli kararıyla onay kararını iptal etmişti.
İmar değişikliği mahkemelik
Ayrıca mahkemelik olan imar planı değişiklikleri ile yat limanının büyütülüp, otel ve yeni ticari alanlar yapılmasının önü açıldı.
Marinaya yaklaşık 50 bin metrekare yeni inşaat alanı içeren imar planlarına açılan davaların bir kısmı hala sürüyor.