İsrail güçleri Gazze Şeridi’ni vurmaya devam ederken, aralarında Gazze Şehri’ndeki bir okula sığınan 11 kişi ve Deyr el-Balah yakınlarında bir araçta seyahat eden dört kişinin de bulunduğu onlarca Filistinliyi öldürdü.
İsrail’in Cenin mülteci kampına yönelik kuşatması altıncı gününe girerken, işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail’in geniş çaplı baskınlarında ölenlerin sayısı 29’a yükseldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında en az 40.786 kişi öldü ve 94.224 kişi yaralandı.
İsrail SİHA’sı Tarafından Yaralanan Filistinli Çocuk Ömür Boyu Felç Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Gazze’de küçük bir çadırın aşırı sıcağında, yerinden edilmiş sekiz yaşındaki Qais Abu al-Qumsan bir yatağın üzerinde yatıyor ve İsrail insansız hava aracından çıkan bir merminin isabet etmesi sonucu omurgasında meydana gelen yaralanmanın tedavi edilmemesi halinde ömür boyu felç olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Annesi Rola el-Hüseyni Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada, “Qais’in 10. ve 11. omurlarında kırıklar ve ciddi bir omurilik yaralanması var,” dedi. “Ancak Gazze’de MR makinesi bulunmadığı için omurilikteki hasarın boyutu tam olarak bilinmiyor.”
Çocuk Felci Aşılama Kampanyası İkinci Gününde Devam Ediyor.
Çocuk felci aşılama kampanyası ikinci gününde. Gezici ekipler bir çadırdan diğerine geçerek 10 yaşın altındaki Filistinli çocukları arıyor ve onları çocuk felci virüsüne karşı aşılıyorlar. Çocuk felci geçtiğimiz günlerde UNICEF tarafından Deyr el-Belah’ta tespit edildi ve burada kısmi felç geçiren bir çocuğun ilk vakasını gördük. Ancak ekipler burada aynı zamanda çocuklarının bu aşıyı olabilmeleri için sahadaki herkesi bilinçlendirmeye çalışıyorlar.
Sağlık Bakanlığı ilk gün 72,000’den fazla Filistinli çocuğa aşı yapıldığını ve daha fazla Filistinli çocuğun aşı olmak için yola çıkmasının beklendiğini söyledi. Acı gerçek şu ki, çocuklar şu anda tıbbi bir koruma elde etmek için bu aşıyı oluyorlar, ancak Gazze Şeridi boyunca devam eden ve tekrarlanan saldırılar nedeniyle fiziksel bir koruma elde edemiyorlar.
Ilan Pape:Buraya daha önce de gelmiştik.
İsrail’in Deyr el-Balah’ta, Filistinlilerin çocuklarını çocuk felci aşısı yaptırmak üzere getirmeleri için “güvenli” olarak belirlenen bir hastanenin yakınlarına düzenlediği hava saldırısının ardından İsrailli tarihçi Ilan Pappe şöyle diyor: “Buraya daha önce de gelmiştik. Gazze’de Filistinliler için sözde güvenli bölgeler bombalandığında, bu durum kendini tekrar etmeye devam edecek.İsrail başbakanı, 2026’da İsrail’de yapılacak bir sonraki seçimlere kadar savaş durumunu kendi istediği şekilde sürdürmekte kararlı. “İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım saldırısını sona erdirmek için hiçbir koşul ya da şartın oluşmamasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapacaktır.” Pape Deyr el-Balah’ta meydana gelen “alaycı saldırının”, dış müdahale olmadığı sürece bu “insanlık dışı alaycılık suçunun tekrar tekrar işleneceğini” gösterdiğini sözlerine ekledi.
UNRWA okullarının yüzde yetmişi ‘yıkıldı ya da hasar gördü’
Filistinli mülteciler ajansının genel komiseri, ancak savaş nedeniyle Gazze de”600.000’den fazla çocuk… enkazlarla beraber yaşadığı” için, bölge genelinde çocukların yeni eğitim dönemine UNRWA tesislerinde başlayacağını belirtti., Philippe Lazzarini X’te yaptığı açıklama da şunları söyledi: “Okullarımızın yüzde 70’inden fazlası yıkılmış ya da hasar görmüş durumda.” Hala ayakta olanlar ise yerinden edilmiş aileler için barınak olarak kullanılıyor. “Öğrenim için kullanılamazlar. Ateşkes olmaması halinde çocukların, çocuk işçiliği ve silahlı gruplara katılım da dâhil olmak üzere istismara maruz kalması muhtemeldir” diye yazdı. Ateşkesin siviller için “soluklanma”, Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve eğitim materyalleri de dâhil olmak üzere temel malzeme akışının artması da dâhil olmak üzere “herkes için bir kazanç” olduğunu da sözlerine ekledi.
Rehinelerin ailelerinden İsrail hükümetine anlaşma çağrısı
Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu üyesi Udi Goren, görüşmeler yapmak için Batı Kudüs’teki İsrail Parlamentosu Knesset’te Al Jazeera’ye konuştu; grup, devam eden genel grev sırasında parlamento üyelerine seslenerek Netanyahu ‘ya kalan esirlerin serbest bırakılması için Hamas’la bir anlaşmaya varması çağrısında bulundu. “İsrail sınırlarının güvende olduğundan emin olmalı. Hamas’ın bir daha 7 Ekim benzeri bir saldırı gerçekleştiremeyeceğinden emin olmalıyız,” diyen Goren sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bunu yapmak için uzun vadeli bir plana ihtiyacımız var ve bu askeri olarak gerçekleşmeyecek. Ordu yapması gerekeni yaptı, Hamas’ı bize zarar veremeyecekleri kadar zayıflattı. Bu noktadan sonra diplomatik aşamaya geçilmesi gerekiyor.”
Mahkeme Grevin Sona Ermesi İçin 14.30’a kadar süre tanıdı
Kudüs’ün merkezinde, Tel Aviv’de ve İsrail’in başka yerlerinde toplanan göstericiler, İsrail’in en büyük işçi sendikasının çağrısıyla yapılan genel grevin ortasında, kalan esirlerin serbest bırakılması için hükümetin Hamas’la bir anlaşmaya varmasını talep etti. Pazartesi günü yapılan grev bazı sektörleri etkilemese de ülkenin bazı bölgelerini kapattı. Grev, ordunun Gazze’deki bir tünelde altı esirin cesedine ulaştığını duyurmasının ardından yapılan kitlesel gösterilerden bir gün sonra gerçekleşti.
Yerel basında çıkan haberlere göre, Tel Aviv’deki İsrail İş Mahkemesi ülke genelinde devam eden grevin saat 14:30’da (TSİ 11:30) sona ermesi gerektiğine hükmetti. Daha önce İsrail hükümetinin ülkenin en büyük işçi sendikalarından biri olan Histardrut’un bugün gerçekleştirdiği genel greve karşı ihtiyati tedbir kararı aldığını bildirmiştik. Grev, Hamas’ın elindeki altı esirin ölümünün ülke genelinde kitlesel protestoları tetiklemesinin ardından Gazze’de ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için hükümete baskı yapmak amacıyla ilan edilmişti.
İsrail Gazze’ye yeni tümen komutanı atadı
İsrail’in Gazze’ye atadığı yeni tümen komutanı Tuğgeneral Barak Hiram, eski General Avi Rosenfeld’in 7 Ekim’deki Hamas saldırısını önleyemediği gerekçesiyle istifa etmesinin ardından ordunun Gazze biriminin kontrolünü ele aldı. Rosenfeld ilk olarak Haziran ayında İsrail sınırındaki toplulukları saldırıdan korumakta “başarısız” olduğunu söyleyerek istifa ettiğini açıklamıştı. Rosenfeld saldırı nedeniyle istifa eden ikinci üst düzey ordu subayı oldu.
Askerlik Muafiyeti İçin Eylem
Kamu yayıncısı Kan’ın haberine göre, onlarca İsrailli protestocu, cemaatlerinin askere alınmasını protesto etmek için Tel HaShomer mahallesindeki bir asker alma ofisinin yakınında toplandı. Görüntülerde, asker alma ofisine giden bir yolu kapatan protestocuların, polis olay yerinde hazır bulunurken askere alınmalarına karşı olduklarını gösteren pankartlar taşıdıkları görüldü.
Haziran ayında İsrail Yüksek Mahkemesi oybirliğiyle ordunun ultra-Ortodoks Yahudi erkekleri askere almaya başlaması gerektiğine karar vermişti. Ultra-Ortodoks Yahudi erkeklerin askerlikten muaf tutulması laik halk arasında uzun zamandır öfke kaynağı. Gazze’de yaklaşık 11 aydır devam eden savaş sırasında bu bölünme daha da derinleşti. Ordu on binlerce askeri askere çağırdı ve alabileceği tüm insan gücüne ihtiyacı olduğunu söylüyor. Kayıplar artmaya devam ediyor ve ölen asker sayısının 600’ü aştığı bildiriliyor. (Al Jazeera)