Londra Üniversitesi Goldsmiths’e bağlı bir araştırma grubu olan Forensic Architecture tarafından yayınlanan bir rapora göre İsrail ordusu, tahliye emirleri ve güvenli bölgeler gibi insani tedbirleri, sivilleri aktif İsrail askeri operasyonlarının yürütüldüğü bölgelere itmek için bir araç olarak “silah haline getirdi”.
Raporda, bu tür önlemlerin hayatları korumak yerine Filistinlilerin zorla nakledilmesini ve kitlesel olarak yerlerinden edilmesini kolaylaştırdığı ve Gazze’de sivillerin öldürülmesine katkıda bulunduğu belirtiliyor.
Rapor “Sivil yaşamın korunması için önleyici tedbirler olarak kullanılan ‘insani eylemler’ yerine, İsrail daha geniş soykırım eylemleriyle birlikte ve onları destekleyecek şekilde bir tür ‘insani şiddet’ uygulamıştır” saptamasını da içeriyor.
80 sayfalık raporda ayrıca, bu tür önlemlerin sıklıkla tutarsızlıklar içerdiği ve karışıklığa yol açtığı, bunun da İsrail’in Gazze’de belirlenen güvenli bölgeleri bombalamasıyla sonuçlandığı kaydedildi. Raporda, bu önlemlerin sonucunda yüzde 70’inden fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 30,000’den fazla Filistinlinin öldüğü, binlerce kişinin kaybolduğu ve on binlerce sivilin de yaralandığı belirtildi.
Rapora göre, “sivil ölümleri, benzersiz ve feci düzeydeki altyapı yıkımı ve tarımsal hasar ile hastaneler, okullar, dini ve kültürel miras alanları, fırınlar ve evler de dâhil olmak üzere hayati önem taşıyan sivil yapıların sistematik olarak hedef alınmasıyla daha da kötüleşti.”
Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Ocak ayında Gazze soykırımı nedeniyle İsrail rejimine karşı aldığı ara karara rağmen, işgalci rejimin Filistinlileri evlerinden zorla çıkarmaya ve temel ihtiyaçlarını karşılamalarına izin vermemeye devam ettiği ve böylece mahkemenin direktifini ihlal ettiği belirtildi.
İsrail, Filistin direniş hareketi Hamas’ın İsrail rejiminin Filistinlilere karşı on yıllardır sürdürdüğü katliam ve yıkım kampanyasına yanıt olarak işgalci varlığa karşı sürpriz El Aksa Fırtınası Operasyonu’nu başlatmasının ardından 7 Ekim’de Gazze’ye savaş açtı. Saldırının başlamasından bu yana Tel Aviv rejimi en az 31.000 Filistinliyi öldürdü ve 72.000’den fazlasını yaraladı.
Tel Aviv rejimi bölgede yaşayan iki milyondan fazla Filistinlinin yakıt, elektrik, gıda ve suyunu keserek bölgeye “tam bir kuşatma” uyguladı.
İsrail Gazze’de Yerinden Edilmiş Filistinlilerin Toplanma Yerlerini ve Çadırlarını Hedef Alıyor
İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik 323 gündür devam eden soykırım savaşında çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan saldırılarını Şeridin farklı bölgelerinde sürdürdü. İsrail topçusunun Deyr El-Balah’taki Hakr El-Cemil bölgesini bombalaması sonucu da çok sayıda kişi yaralandı. Şeridin güneyindeki Han Yunus’ta da İsrail insansız hava araçları şehrin doğusundaki El-Katiba bölgesini bombalayarak iki Filistinlinin ölümüne neden oldu.
İsrail ordusunun sivil yerleşimleri kasıtlı olarak hedef alması sürüyor. Deyr El-Balah’ın doğusunda İsrail savaş uçakları yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını hedef alarak aralarında kadınların da bulunduğu çok sayıda Filistinli sivilin yaralanmasına neden oldu.
İsrail topçusunun Deyr El-Balah’taki Hakr El-Cemil bölgesini bombalaması sonucu da çok sayıda kişi yaralandı.
Bu arada Şeridin güneyindeki Han Yunus’ta İsrail insansız hava araçları şehrin doğusundaki El-Katiba bölgesini bombalayarak iki Filistinlinin ölümüne neden oldu.
Devam Eden Soykırım
BM Güvenlik Konseyi’nin acil ateşkes talep eden kararını hiçe sayan İsrail, Gazze’ye yönelik acımasız saldırılarını sürdürürken uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.
Hâlihazırda Uluslararası Adalet Divanı’nda Filistinlilere yönelik soykırım suçlamasıyla yargılanan İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik yıkıcı bir savaş yürütüyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sürdürdüğü soykırımda 40.223 Filistinli öldürüldü ve 92.981 Filistinli yaralandı.
Ayrıca, Gazze Şeridi boyunca evlerinin enkazı altında kalarak öldüğü tahmin edilen en az 11.000 kişiden haber alınamıyor.
İsrail, 7 Ekim’deki El Aksa Seli Operasyonu sırasında 1.200 asker ve sivilin öldürüldüğünü söylüyor. İsrail medyası o gün çok sayıda İsraillinin ‘dost ateşi’ ile öldürüldüğünü öne süren haberler yayınladı. Filistinli ve uluslararası örgütler ölen ve yaralananların çoğunun kadın ve çocuk olduğunu söylüyor. İsrail savaşı, çoğunlukla Gazze’nin kuzeyinde olmak üzere ciddi bir kıtlığa yol açtı ve çoğu çocuk olmak üzere çok sayıda Filistinlinin ölümüne neden oldu.
İsrail saldırısı aynı zamanda Gazze Şeridi’nin dört bir yanından yaklaşık iki milyon insanın zorla yerinden edilmesiyle sonuçlandı; yerinden edilenlerin büyük çoğunluğu Mısır sınırı yakınlarındaki yoğun kalabalık güney şehri Refah’a zorla yerleştirildi – bu, 1948 Nakba’sından bu yana Filistin’in en büyük kitlesel göçü haline geldi.
Savaşın ilerleyen zamanlarında yüz binlerce Filistinli sürekli bir güvenlik arayışı içinde güneyden Gazze’nin merkezine doğru hareket etmeye başladı. (Press Tv-Palastine Cronicle)