Diyarbakır’ın Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, mahalleye bir buçuk kilometre mesafede olan Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulundu. Diyarbakır Valiliği, Güran’ın öldürüldükten sonra dere yatağına bırakıldığını açıklayarak, dosyadaki “gizlilik” gerekçesiyle soruları yanıtlamadı.
‘Tedbir Alınsaydı Narin Yaşıyor Olabilirdi’
Amed Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Huriye Hamidi, daha önce arama yapılan derede Güran’ın cenazesinin bulunmasının “arama çalışmasında bir eksiklik veya acemilik olduğunu gösterdiğini” söyledi. Hamidi, “Bir çocuğun bir köyde bu kadar zamandır bulunamaması tabi ki de kabul edilir bir durum değil” dedi.
Çocuklara yönelik ihlallerin her geçen gün arttığına dikkati çeken Hamidi, “Çocuk ölümlerini devletin politikalarından ayrı tutmak mümkün değil. Cezasızlık pratiğinden güç alan faillerin bu tür ihlalleri daha kolay işlediklerini görebiliyoruz. Devletin önleyici bir politikasının olduğundan bahsetmek mümkün değil. Bunun toplumsal bir boyutu da var. ‘Kutsal aile’ anlayışına zarar gelmemesi için çocukların, kadınların susturulduğunu da görmekteyiz. Tüm bunların değişmesi için bu düzenin değişmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Hamidi, “Diğer çocuklar öldürüldükten sonra önleyici tedbirler alınsaydı belki Narin bugün yaşıyor olacaktı” diye kaydetti. Hamidi, dosyanın takipçisi olacaklarını kaydetti.
‘İktidar Hesap Vermeli’
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey ise, “Narin’in günlerdir bulunamamasına, sonrasında öldürülmüş bedenine ulaşılmasına tabi ki şaşırmadık” dedi. Tozbey, “İktidar, sadece aileyi veya bir kaç kişiyi yargılayarak, bu işin sorumluluğundan kurtulamayacak. 19 gün boyunca 8 yaşındaki bir çocuğu bulamamasının hesabını vermeli. Narin, ilk ve son olmayacak. Ama Narin ülkemizde kaybolan binlerce çocuğumuzun sesi olacak” ifadelerini kullandı. (MA)