Hindistan’da Himalaya Ekolojisi ile ilgili bir toplantı yapıldı. Toplantıda iklim değişiminin ormansızlaşma ve tarım üzerindeki etkilerine dayanan paradigma değişimi konuşuldu. Toplantıda yapılan sunumlar net bir olguyu ortaya koydu. Himalaya Buzullarına bağlı olan Hindistan ve Pakistan’ın İklim değişimi sonucu Himalaya Buzullarında görülen azalma bu iki ülkenin geleceği için büyük bir tehdit. Çünkü Himalaya buzulları tamamı ile erirse başta Hindistan’ın kutsal nehri ganj olmak üzere bu buzullardan beslenen ırmakların su tutma kapasitesi ortadan kalkacak ve uzun vadede bu nehirler kuruyacak. Bunun en radikal sonucu ise ortaya çıkacak bir su krizi nedeni ile Asya’nın iki büyük nükleer gücünün arasında tarihsel temelleri olan düşmanlığı daha da güçlendirerek sonu nükleer çatışma ile son bulacak büyük savaşa tutuşmaları.
İki ülkede yüksek düzeyde suya dayanan pirinç tarımına bağlı ve bunun için de Himalaya buzullarına bağımlılar. Eğer bilim dünyasının biraz da alarmist ve abartılı bulunmakla birlikte doğrulanan Himalaya buzullarındaki erime bu hızla sürerse bu iki büyük Asya devi Hindistan ve Pakistan arasında su yüzünden yaşanan gerilimler bir çatışmaya dönecek.[1]
Kritik öneme sahip bir jeo-ekolojik varlık olan Hindukuş Himalaya (HH), 10 büyük nehir havzasının kaynağını oluşturuyor ve 4,2 milyon km2 alanın üzerinde yer kaplıyor. Bu HKH bölgesi ve Tien Shan dağları, Kuzey ve Güney Kutuplarının dışındaki en büyük kalıcı buz örtüsü alanını oluşturuyor, bu nedenle, HH’ye “Üçüncü Kutup” deniliyor.
Yüzlerce uzman tarafından hazırlanan yeni ve büyük bir rapora göre, dünyanın en buzlu bölgelerinden biri iklim değişikliği karşısında eriyor. Söz konusu Raporda beş yıl boyunca 200’den fazla bilim insanı çalıştı ve ayrıca 125 uzman daha çalışmayı gözden geçirdi. . International Centre for Integrated Mountain Development (ICIMOD-Uluslararası Entegre Dağ Geliştirme Merkezi) tarafından hazırlanan rapora Afganistan’dan Myanmar’a Güney Asya’da sekiz ülkeyi kapsayan Hindu Kush Himalaya bölgesinde buzullar giderek azalıyor. ICIMOD raporuna göre mevcut eğilimlerin sürmesi halinde iklim Değişimini 1.5 Derece ile sınırlamayı amaçlayan Paris Anlaşması tam ve eksiksiz hayata geçse bile Hindukuş Himalaya Dağ silsilesi yüzyılın sonunda buz örtüsünün üçte birini kaybedebilecek. Eğer sera gazı emisyonları mevcut seviyelerinde devam ederse, bölge, buzunun üçte ikisini kaybedebilir.
İklim Değişiminin Etkisi İlk Sırada Yer Alıyor
ICIMOD tarafından bu hafta başı yayınlanan raporda, gıda ve su güvenliğinden hava kirliliğine ve enerji talebine kadar çeşitli konular ele alındı. Raporda varılan sonuçların başında ise İklim Değişiminin etkisi ilk sırada yer alıyor.[2]
Bir ICIMOD bilimcisi ve raporun baş koordinatörü Philippus Wester, “Bu, duymadığınız iklim krizidir” dedi.
Araştırmalar, bölgenin küresel ortalamadan daha hızlı ısındığını gösteriyor, raporda, buzullarının gelecekte neden bu kadar güçlü bir şekilde etkileneceğini açıklayabiliyor.
Raporda yer alan bulgulara göre bölge küresel ortalamadan daha hızlı ısınıyor. Elde edilen bu bulgular gelecekte buzulların ısınmadan bu kadar güçlü bir şekilde etkileneceğini de açıklıyor.
Elde edilen bulgulara göre Paris iklim anlaşmasının en iddialı hedefi olan sadece 1,5 santigrat derece ortalama ısınma, Hindu Kush Himalaya genelinde muhtemelen yaklaşık 1,8 C ısınma ile sonuçlanacak.
ICIMOD’un iklim değişikliği uzmanı ve yeni raporun editörü Arun Shrestha, dağlardaki yüksek kotlarda sıcaklığın 2 C’nin üzerine çıktığını görebiliriz diyerek yüzey sıcaklığındaki değişimin buzul örtüsünde nasıl daha yüksek etki gösterdiğini ortaya koymuş olmakta.
Sıcaklık Artınca Buz Örtüsünün %15’i Kaybedildi
Elde edilen bulgulara bakılırsa 1970’lerden bu yana, HH bölgesindeki buzun yaklaşık % 15’i sıcaklık arttıkça kayboldu. Ancak HH menzili 3.500 km uzunluğunda ve ısınmanın etkisi değişken. Mesela Afganistan ve Pakistan’daki bazı buzullar sabittir ve birkaçı, muhtemelen güneşten koruyan ve daha fazla kar getiren, rüzgârları değiştiren bulut örtüsünün artmasından dolayı buz kazanıyor. Ancak raporun yazarlarından ve baş raportör Philippus Wester 2100 yılına kadar bu buzulların bile eriyeceğini belirtiyor.
Genel olarak, dünyanın herhangi bir yerindeki daralan dağ buzulları, yakındaki insan toplulukları için su mevcudiyeti konusundaki endişelere yol açmakta. Himalaya Buzulları da 2,5 milyar insan için su anlamına geliyor. Bu buzullar ve muson yağmurlarından beslenen 10 Nehir büyük oranda Hindikuş Himalaya Buzullarına bağlı.
Sıcak yaz aylarında, buzullardan gelen erimiş su akıntı yönünde akmaya ve yakındaki akarsu ve nehirlerin yükselmesine yol açma eğiliminde oluyor. Ancak buzullar yeniden oluşabilme süresinden daha hızlı küçülüyorsa, sağlayabilecekleri toplam tatlı su miktarı sonunda düşebilir ve nehirlerin tedarik ettikleri su azalmaya başlayabilir. Geçimi büyük oranda bu su kaynaklarına bağlı olan çiftçiler özellikle de dağ halkları ise bu gelişmeden en çok etkilenecek olanlar.
Yeni rapor çok önemli bir gerçeği, dağ insanlarının ne kadar savunmasız olduğunu ortaya çıkarıyor. İklim felaketi olursa, üçte birinin günde 1,90 dolardan az bir gelire sahip olduğu ve yardımlarda çok uzakta yaşayan dağ insanları büyük bir insani felaketle yüz yüze gelecek.
Raporu yazan bilim insanları hükümetlerin bu gerçeğe göre şimdiden önlemler alması gerektiğinin altını çiziyorlar. Ancak uzun vadeli değil kısa vadeli düşünen siyasetçiler bu önerileri hayata geçirebilecekleri onu da ilerleyen süreç göstermiş olacak. (Haberleştiren: Dilaver Demirağ)
[1] Faseeh Mangi, Chris Kay ve Archana Chaudhary, A Water Crisis Is Brewing Between South Asia’s Arch-Rivals
[2] Philippus Wester, Arabinda Mishra, Aditi Mukherji, Arun Bhakta Shrestha, The Hindu Kush Himalaya Assessment, Mountains, Climate Change, Sustainability and People https://link.springer.com/book/10.1007%2F978-3-319-92288-1