Hiçbir somut delili olmadan dahası cinayeti işleyenin faili meçhul bırakıldığı ve hapse atılan aile bireylerini içeride tutmama iddianamesine dayanan Narin Güran davası başladı. Dava da Nevzat Bahtiyar medyadaki Magazinel sulandırmaya uyum göstererek Salim Güran ile Anne Yüksel Güran arasında yasak ilişkiye tanık olduğu için Salim Güran’ın Narini öldürdüğünü iddia etti. Gerek Barolar Birliği gerekse de davaya müdahil olanlar ise eksiklere dikkat çekerek kararın toplum vicdanını rahatlatmasını beklediklerini söyledi. Ama dava da hiç kimse içeriye birçok STK mensubu alınmazken Hizbu Vahşetin legalize yüzü olduğu söylenen Hüda-Par temsilcisinin içeriye rahatça girebilmesini, Baba Arif Güran’ın samanlığında gizlenen Kalaşnikof mermilerini, Nevzat Bahtiyarın cihatçı bayrağı içindeki resimlerini Salim Güran’ın görüşmeler yaptığı aile bireyleri dışındaki görüşme kayıtlarını en azından şimdilik gündeme getirmedi. Dışarıda bekletilip Mahkeme salonuna sokulmayan STK’lar ise davanın karartılmaya çalışıldığını ve esas sanıkların korunduğunu söyleyerek Adalet beklentisine dair umut olmadığını ifade ettiler.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması saat 09.45’te başladı.
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma sanık ve tanıkların salona getirilmesi ve kimlik tespitinin ardından başladı. Türkiye’nin farklı illerinden duruşmaya gözlemci olarak katılmak için çok sayıda çocuk hakları komisyonunda görevli avukatlar salonun yetersizliği nedeniyle içeri alınmaması nedeniyle gergin anlar yaşandı.
Duruşmada ilk söz Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’a verildi. Sağkan, davaya katılma talebinde bulundu. Ardından söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Abdülkadir Güleç, “Dosyada eksiklikler var. İhmal var. Kolluk ve soruşturma makamı katledilme ihtimali değil, kaybolduğu ihtimali üzerinde durdu. Toplumun vicdanını rahatlatan hakkaniyetli bir karar verilmesini bekliyoruz” dedi.
Ağaçları Sularken Çağırdı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise davayı 4 avukat ile takip ederken Baba Arif Güran, sanık Nevzat Bahtiyar ifade verirken ağladı. “Sıva işi yapıyorum. Aylık 60 bin lira kazanıyorum. Salim Güran’ı suyumuz kesildiği için aradım. Olayı anlatmak istemiyorum. Savcılık ifadelerim doğrudur” diye ifadesine başlayan sanık Nevzat Bahtiyar, hakimin “İki beyan arasında fark vardır” uyarısı üzerine, “Savcılıktaki son beyanımı tekrar ediyorum. Avluda ağaçları sularken aradı seninle bir işim var dedi. Ben de tamam dedim. Sulamayı bırakıp gittim” dedi.
Hâkimin “Savcılıkta neden yanlış beyanda bulundun” sorusuna Bahtiyar, “Ailemi tehdit ettiği için korktum ve yanlış beyan verdim” diye yanıt verdi.
Salim Güran “Beni ve Annesini Uygunsuz Şekilde Gördü Ondan Öldürdüm”
Olaya ilişkin sorularını sürdüren Hâkim, “Eve gittiğinde başka kimse var mıydı, bağrışma sesi duydun mu” sorusuna Bahtiyar, şöyle yanıt verdi: ”Eve gittiğimde bağrışma sesi duymadım. Beni ne için çağırdığını bilmiyordum. Eve gidince cesedin yerde olduğunu gördüm. Gittiğimde evde başka kimse yoktu. Diğer odaların kapısı kapalıydı. Beni soldaki odaya götürdü. Ceset oradaydı. Eve girdim. Salim (Amca) beni bir odaya götürdü. Baktım Narin yerde yatıyordu. Salim bana, ‘Beni ve annesini uygunsuz şekilde gördü, ben de öldürdüm’ dedi.”
Salim Güran’ın kendisine “Cesedi götür dereye at. Parça parça halinde dereye at” dediğini öne süren Bahtiyar, “Beni silahla tehdit etti. ‘Okula giden oğlun Muhammed’i alıp götürürüm. İlk önce onun kafasına sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Ben de kabul ettim” ifadesini kullandı.
”Anne Yüksel ağlıyordu”
Hâkimin “Narin battaniyeye sarılı mıydı” sorusu üzerine Bahtiyar, şu iddialarda bulundu: “Değildi, Salim evden dışarı çıkıp battaniye getirdi. Battaniyeye sardıktan sonra kendi arabama götürdüm. O sırada etrafta kimse yoktu. Narin’in cenazesini arabaya koyduğumda başıma kaldırdığımda Yüksel (Anne) yukardan bakıp ağlıyordu. Ahıra götürdüm. Orada bir çuval vardı. Onun içine koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Salim’in verdiği terlikleri de battaniyeye sardım. Daha sonra Salim gelip battaniyeyi benden aldı. Çuvalı arabanın arka koltuğunda paspas kısmına koydum. Bu sırada Salim yanıma geldi. Bana ‘onu götür parça parça halinde dereye at kimse görmesin’ dedi. Ben de oraya götürdüm. Çuvalı oraya bıraktım. Bıraktığım yeri Salim’e söylemedim. Cesedi parçalayamadım.”
Baba Güran’dan Nevzat Bahtiyar’a: ”Allah Seni Kahru Perişan Etsin”
Bahtiyar’ın cesedi parçalayamadığını söylediği anlarda Narin Güran’ın babası Baba Arif Güran, ağlayarak “Allah seni kahru perişan etsin” dedi. Baba Güran, daha sonra sakinleşmesi için salon dışına çıkarıldı.
Hâkimin “Salim, akşam cesedin bulunduğu yere gitmiş. Yerini biliyor muydu” sorusuna Bahtiyar, “Köyden uzaktan görmüş olabilir. Cesedi bıraktıktan sonra Salim’le konuşmadım. Bir kez annemin evine geldi. Orada bir kuyu vardı. ‘Salim, jandarma ile birlikte oraya geldim’ dedi” ifadelerini kullandı.
”Kan Yoktu, Boğmuş Olabilir. Cinayeti Vicdanım El Vermediği İçin İtiraf Ettim”
Hâkim “Ceset bulunmadan önce neden konuşmadın” sorusunu yönelttiği Bahtiyar, “korktum” diyerek cevap verdi. “Kan izi var mıydı” sorusunun yöneltildiği Bahtiyar, “Kan yoktu. Boğmuş olabilir. Cesedi parçalayamadım. Suya koyup üstüne bir taş koydum” dedi. Cinayeti neden itiraf ettiği sorulan Bahtiyar, “Vicdanım el vermediği için itiraf ettim” dedi. Duruşma savcısının “Salim Güran seni tehdit etiğinde yanında silahı var mıydı” sorusuna ise Nevzat Bahtiyar “Evet silahı vardı. Beni onunla tehdit etti” diye yanıt verdi. (ANKA)