Hak-İş’in bu yıl ikincisini Kocaeli’de gerçekleştirdiği “Haklarımız için meydanlardayız” mitinginde Başka şehirlerden 5-6 saatlik yolculuk sonrası Kocaeli’ye gelen yüzlerce işçi alana doğru yürüdü. İşten çıkıp gelenler de yorgun ama sloganlara eşlik ediyorlardı. Mitinge gelen her işçinin söyleyecek sözü var, en çok ‘Vergide adalet’ ve ‘Artık yeter’ sözlerini duyuyoruz. İşçiler iktidara olduğu gibi sendikalara da tepkiliydiler. Üç konfederasyonun ortak açıklamasının üzerinden üç ay geçmesine rağmen etkili bir eylem yapılmamasına tepkililer ve isteseler yaparlardı ama belli ki yapmak istemiyorlar diyerek hissettiklerini ve düşündüklerini dile getiriyorlar.
Evrensel gazetesinden İzel Gözde meydanın haberindeki gözlemlere göre her işçi adeta dertli dolap gibi inliyor. Gebze’de döküm fabrikasında çalışan 48 yaşındaki bir kadın işçi ise ağır bir işte çalıştığını söyleyerek başlıyor sözlerine. Onun da öne çıkan talebi vergide adalet: “Türkiye’de her dönem olduğu gibi birileri yolunu buluyor. Zenginler ödemiyor, biz ödüyoruz. Her şey çok pahalı ve giderek kötüleşiyor.”
Çay Simit Tamam da Başkan Vergiler Ne Olacak
Genel Başkan Mahmut Arslan’ın konuşması sırasında sahnenin sağ tarafında ‘İnsanca bir yaşam istiyoruz’, ‘Vergide adalet istiyoruz’ sloganları atılmaya başlanıyor. Başkan ‘arkadaşlar lütfen’ diye müdahale etse de sloganlar devam ediyor. Bunun üzerine Mahmut Arslan, “Arkadaşlar taleplerinizi biliyoruz. Onları dile getirmek için buradayız. İşten gelen, uzak yerlerden gelen arkadaşlar var. Bilmiyorum size çay, simit ikram edebildik mi?” sözlerine, bir işçi “Çay, simit tamam da başgan, vergiler ne olacak?” diye karşılık veriyor.
Miting alanına taleplerin yazılı olduğu dövizlerle gelen tek işçi grubu da olan slogancı işçilerin yanına ulaşıyoruz. Orman işçileri olduklarını öğreniyoruz. “Genel başkan neden rahatsızlık duyuyor slogan atmanızdan?” sorumuza şu yanıtı veriyorlar: “Bizi yanlışlıkla getirdiler. Normalde getirmezlerdi onun acısını çekiyorlar. Şu an en kötü durumda olan biziz. Kamuda tasarruf gerekçesiyle fazla mesai ücretlerimiz ödenmiyor. Tasarruf filan yok, işçinin üstüne yıkıyorlar. Türkiye’nin her yerinde yangına gidiyoruz biz. Mesaiye kalmasak vicdanımız rahat etmez.”
Üç konfederasyonun ortak açıklamasının üzerinden iki ay geçtiğini hatırlatıyoruz. “Bu süreçte hiçbir şey yapmadılar. İsteseler yaparlar ama yapmıyorlar” diyor işçiler.
Vergide Adalet ortak Talep
“Hangi taleple geldiniz?” sorusunu Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışan üç kadın işçiye yöneltiyoruz. “Aldığımız para vergiye gidiyor. Duyuyoruz, koca koca şirketlerden vergi almayan devlet bizden vergi kesiyor. Aldığım paranın yarısını devlete ödüyorum. Sendika da bir yevmiye kesiyor ve belediyeden yana beni korumuyor ki. Yaptıkları pek çok şeyin göstermelik olduğunu düşünüyorum” oluyor cevapları.
Eylemler Devam Etmeli Baskıyı Arttırmamız Gerek
Peki, nasıl değişecek, ne olması gerek sorumuza yanındaki arkadaşı cevap veriyor: “Baskıyı artırmamız lazım, yani eylemler devam etmeli. Hadi bizim eşlerimiz çalışıyor, tek yaşayan çocuğuna bakmaya çalışan arkadaşlarımız var. Yol parası yemek parası derken elimizde bir şey kalmıyor. Mesela polisler ya da bazı memurlar yol parası vermiyor, benden daha yüksek ücret alıyor. Ben işçiyim, ücretim az, her gün yol parası veriyorum. Gerçekten adalet olması gerek. Aynı işi yapan insanlar arasında maaş farkı var ve bölünmeye neden oluyor. Seçim öncesi pek çok kişi memur kadrosuna geçirildi. Mesela belediyede çalışıp aynı işi yapan memurla ben aynı parayı almıyoruz ama aynı emeği veriyoruz.”