Filistin, Batı emperyalizminin savaş teknolojilerini geliştirdiği bir laboratuvar haline geldi. İsrail’in işgalci saldırıları ve baskı mekanizmaları, yalnızca Filistin halkına karşı değil, küresel kapitalist düzene karşı da bir deney sahasıdır.
Savaş Kapitalizmi ve Filistin Deneyi
Filistin topraklarında süren işgal, sadece bir askeri operasyon değil, aynı zamanda küresel savaş kapitalizminin merkezidir. İsrail, geliştirdiği güvenlik teknolojileri, yapay zekâ sistemleri ve akıllı silahlar sayesinde, işgalini derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu araçları küresel çapta pazarlıyor. İsrail’in ekonomisi, savaşın metalaşmasına dayalıdır; işgal, bir iş modeli haline gelmiştir. Filistin halkı, bu modelin en acımasız sonuçlarını yaşayan deneklerdir.
Filistin’deki Gözetim Devleti
Filistin’de insan hakları neredeyse tamamen yok sayılmış durumda. İsrail devleti, Gazze halkının dijital verilerini toplayarak, her hareketlerini izleyip kontrol altında tutuyor. Bu gözetim, yalnızca İsrail’in “güvenliği” bahanesiyle değil, dünya genelindeki emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet eden bir sistem olarak çalışıyor. Bu teknolojiler, gelecekte küresel çapta isyanları bastırmak ve işçi sınıfını kontrol etmek için kullanılacak.
Direnişin Laboratuvarı: Filistin
Filistin, sadece işgale karşı verilen bir direnişin değil, aynı zamanda emperyalizme karşı tüm dünya ezilenlerinin ortak mücadelesinin bir parçasıdır. Bugün Filistin’de geliştirilen baskı teknikleri, yarın dünyanın her köşesinde kullanılacak. İsrail, Batı’nın emperyalist çıkarlarını koruyan bir laboratuvar olarak çalışırken, bu laboratuvardan çıkan sonuçlar, tüm dünyadaki özgürlük mücadelelerini etkiliyor. Bu yüzden Filistin’in direnişi, hepimizin direnişidir.
Emperyalist İşgal ve Savaş Teknolojileri
İsrail, savaş teknolojilerinin üretiminde ve pazarlanmasında uzmanlaşmış bir devlettir. Her yeni teknoloji, Filistin topraklarında test ediliyor. İsrail’in ürettiği dronlar, gözetim sistemleri ve yapay zekâ uygulamaları, dünya genelinde savaş kapitalizminin yayılmasına hizmet ediyor. Bu teknolojiler, baskının daha sofistike ve daha yaygın hale getirilmesi için kullanılıyor. Ve Filistin, bu baskıcı sistemlerin geliştirilmesinde birinci sırada yer alıyor.
Filistin’den Dünyaya: Ezilenlerin Ortak Mücadelesi
Filistin’de yaşananlar, sadece bu bölgeye özgü bir problem değil. İsrail’in işgal politikaları, dünya genelinde emperyalist güçlerin ve kapitalist sistemin nasıl işlediğini gösteriyor. Filistin’de test edilen baskı ve gözetim teknolojileri, tüm dünya ezilen halklarına karşı kullanılacak. Bu yüzden Filistin halkının mücadelesi, küresel kapitalist sisteme karşı direnişin bir simgesidir. Emperyalizme karşı mücadele, Filistin’de olduğu gibi dünyanın her yerinde devam etmek zorundadır.