Artvin’in Hopa ilçesi Cankurtaran bölgesinde, 170 dönüm ormanlık alanda mesire alanı adı altında yapılmak istenen konaklama ve dinlenme tesisi projesine karşı ağaçlarını korumak isteyen yurttaşlara silahlı saldırı oldu. Dün sabah saatlerinde iş makinalarının bölgeye gelerek ağaçları kesmek istemesine karşı direnen köylülere, şirket çalışanları tarafından ateş edildi. Şirket çalışanı Muhammet Ustabaş tarafından yapılan saldırıda köylülerden Reşit Kibar, yaşamını yitirdi. Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu ise yaralandı.
Hopalılar, köy muhtarı dâhil köylülerin tehdit edilmesine yönelik savcılığa çok sayıda şikâyette bulunduklarını söylerken, bu şikâyetlerin dikkate alınmadığını ve sonuç olarak bu saldırının yaşandığını belirtti.
Yaşamını yitiren Reşit Kibar bugün köyünde toprağa verilecek. Saldırı sonrasında proje sahibi olan Yapı-Soy Beton projeden çekildiğini açıkladı. Öte yandan Hopa başta olmak üzere, İstanbul, Trabzon, Samsun gibi kentlerde basın açıklaması düzenlenecek.
Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süleyman Eryılmaz ile Hopa’da yaşanan saldırıyı ve ekoloji mücadelesinin seyrini konuştuk.
Lokumcu Ve Büyüknohutçu Çiftçi
Doğaya yönelik saldırıların olduğunu ve yaşam savunucularının bu saldırıların önünde durmaya çalıştığını söyleyen Eryılmaz, katıldıkları birçok eylemde gaz yediklerini, coplandıklarını ve gözaltına alındıklarını belirtti.
31 Mayıs 2011’de emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde Artvin’in Hopa ilçesi mitingi öncesinde yaşanan eylemlerde polisin sıktığı tazyikli su ve biber gazı ile fenalaşarak yaşamını yitirmesini hatırlatan Eryılmaz, 2017 yılında ise Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin, Antalya’nın Finike ilçesinde mermer ve taş ocaklarına karşı verdikleri mücadele sonucunda öldürüldüklerini belirtti.
‘Aynı Anlayış Reşit Kibar’ı Katletti’
Eryılmaz, “Metin Lokumcu’yu, Büyüknohutçu çiftini katleden anlayış, şimdi de Hopa’da bir yaşam savunucusunu katletti. Metin Lokumcu’nun davasının da sürüncemede bırakılması buna cesaret verdi. Ekolojistlere yapılan saldırılara karşı yaptığımız suç duyurularının hiç birinden sonuç çıkmadı. Tabi ki bu güveni ekolojik talana yol veren iktidardan alıyorlar. Umarım böyle bir şeyi bir daha yaşamayız. Ama bu geçmişte de olduğu gibi önümüzdeki süreçte ekoloji mücadelesinin çok çetin geçeceğini gösteriyor. Bizim gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar. Ama biz korkmayacağız. Biz ormanlarımızı, su varlıklarımızı, toprağımızı, zeytinimizi, havamızı korumaya devam edeceğiz. Mücadele etmekten geri durmayacağız” dedi.
‘Mücadeleleri Birleştirmeliyiz’
Bu saldırının aynı zamanda son dönemde Karadeniz’de madenlere karşı başlayan mücadelenin de önünü kesmek amacıyla yapıldığını sözlerine ekleyen Eryılmaz, “Ama onlar şunu bilmiyorlar; bu katletmelerle, baskılarla orada köyünü, toprağını, ırmağını savunan insanlar geri adım atmaz. Başarısız olacaklar ve Karadeniz’deki mücadele devam edecek, biz de onun yanında yer almaya devam edeceğiz. Bugün canımız sıkkın, öfkeliyiz. Ama mücadeleyi birleştirmeden, tüm ekoloji mücadelelerini bir araya getirmeden başarılı olamayacağız. Tüm yaşam savunucularını bir arada mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.