Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Mezopotamya Ajansı’na verdiği röportajda Türkiye’nin Kürt meselesi ve “yeni süreç” tartışmaları üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kürt sorununa ilişkin açıklamalarını yorumlayarak, hükümetin çözüm politikalarına dair eleştirilerini dile getirdi.
Bahçeli’nin Açıklamaları ve Kürt Meselesi
Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin Kürt sorununun muhatabını doğru bir şekilde işaret ettiğini ancak hükümetin bu konuda hala somut bir çözüm politikası olmadığını belirtti. Bakırhan, Kürt meselesinin demokratik çözümü için İmralı’daki tecridin kaldırılmasının ve tarafların müzakereye başlamasının şart olduğunu vurguladı.
Barış Süreci ve Toplumsal Katılım
Bakırhan, çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için sadece hükümet ve ilgili tarafların değil, Türkiye’deki tüm sivil toplumun bu sürece dahil olması gerektiğini söyledi. Toplumun demokratik katılımıyla “Türkiye Barışı” için uygun bir zemin oluşturulabileceğine dikkat çekti.
Rojava’ya Bakış ve Çözüm Perspektifi
DEM Parti’nin Ortadoğu’daki Kürt politikaları üzerine de açıklamalarda bulunan Bakırhan, Rojava’nın Türkiye için bir tehdit değil, fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Sınır ötesi operasyonların, iç barış çabalarını baltaladığını belirterek, “Rojava ile dostane ilişkiler kurmak kazandırır, düşmanca tutum ise kaybettirir,” dedi.
Kayyım Politikaları ve Yeni Anayasa
Kayyım uygulamalarını “halkın iradesine yapılan bir darbe” olarak tanımlayan Bakırhan, bu tür politikaların Kürt sorununu daha da derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca, demokratik bir anayasanın ancak tüm toplum kesimlerinin sürece katılımıyla hazırlanabileceğini vurguladı.
DEM Parti’nin Yol Haritası
DEM Parti’nin temel stratejilerinden birinin sahada güçlü bir örgütlenme ile halkla daha sıkı bir bağ kurmak olduğunu belirten Bakırhan, “Güçlü örgütlenme olmadan güçlü bir çözüm mümkün değildir,” dedi. Hükümetin çözüm üretmek yerine mevcut sorunları daha da derinleştirdiğini ifade ederek, barış ve demokratik çözüm için mücadelelerinin süreceğini açıkladı.