Cengiz Holding, merkez ilçe Taşlıca köyündeki Kuvap mevkiinde 61,67 hektarlık alanda yeraltı bakır madeni kurmak istiyor. Ek olarak kırma eleme tesisi ve teleferik hattı da kurmayı planlıyor. Bölge sakinleri ise bu duruma karşı çıkıyor. Bölge sakinlerinin mücadelesi 1993’e dayanıyor. Söz konusu yılda Cominco Madencilik şirketinin bakır, altın, gümüş ve çinko çıkarma ruhsatı alarak bölgede sondaj çalışmasına başladı. Bu tarihten itibaren eylemler, paneller, halk toplantıları örgütleyen yurttaşlar, 1995 yılında Yeşil Artvin Derneği’ni kurdu. Projeye karşı davalar açılırken, şirket 1998’de buradan ayrılarak ruhsatını yine Kanadalı Inmet şirketine bıraktı. Fakat yurttaşların mücadelesi ve açtığı davalar sonucunda 2005 yılında bölge için verilen maden ruhsatı iptal edildi ve şirket hiçbir çalışma yapamadan bölgeden çekildi.
Cengiz Holding’e Devlet Koruması
Cerattepe’de, 24 Haziran 2010’da yürürlüğe giren yeni Maden Kanunu maden aramak için ruhsatlandırma yapmanın önü açıldı ve 2012’de maden işletme ruhsatı yeniden ihaleye çıkartıldı. İhaleyi kazanan Özaltın İnşaat firması, hakkını Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. firmasına devretti. İhalenin ardından bölge için “ÇED olumlu” raporu verildi. Ancak bu rapora karşı açılan davanın sonucunda 20 Kasım 2014’te yürütmeyi durdurma ve “ÇED olumlu” kararının iptali kararı verildi. Cengiz, Haziran 2015’te projede değişiklik yaparak yeniden “ÇED olumlu” raporu aldı. Bu karar ile bölgede yoğun eylemler başlarken, yurttaşlar 16 Şubat 2016’da iş makinalarının bölgeye sokulmak istenmesine karşı büyük bir gösteri örgütledi. Yüzlerce asker ve polisin eşliğinde bölgeye gelen iş makinalarına direnen halka karşı yapılan saldırıda onlarca yurttaş gözaltına alındı, onlarcası yaralandı, açılan davalarda yurttaşlara hapis cezaları verildi.
Tüm bunların ardından “ÇED olumlu” kararı yeniden iptal edildi, fakat Cengiz bölgede maden açmakta ısrarlı olduğunu göstererek yeniden ÇED süreci başlattı. Madene karşı 30 yılı aşkın süredir mücadele veren Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ve açılan davaların avukatlığını yapan Bedrettin Kalın ile Cerattepe mücadelesini anlattı.
Madencilik Yapmalarına Asla İzin Vermeyeceğiz
Şirketlerin cebini doldurmak için ısrar ettiğini belirten Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Artvin halkının da yaşayabilmek için tüm canlılar adına ısrar etmek zorunda olduğunu vurguladı. Ancak nefes almaktan vazgeçerlerse madene izin vereceklerini vurgulayan Karahan, “Bu maden yapılırsa Artvin yaşam alanı olmaktan çıkacak. 30 senedir bunları dile getirerek mücadelemizi sürdürdük. Bütün bilimsel veri ve raporlarda o yönde. O yüzden orayı durdurduk ve durdurmaya da devam edeceğiz. Artvin halkı yeniden daha güçlü bir şekilde karşılarında olacak. Asla onların orada tahribata devam etmesine izin veremeyiz. Şirketin mahkeme kararı gereğince orayı tümüyle terk etmesi lazım” dedi.
Hukuk sisteminin yarattığı boşluktan kaynaklı bu durumun tekrar tekrar karşılarına çıktığını belirten Karahan, “Bu cesareti nereden aldıkları bellidir. Asla Artvin’in üstünde madencilik yapmalarına izin vermeyeceğiz. Bu sadece Artvin değil ülke meselesi. Ülkenin her yerinde aynı yağma var. Arhavi’de de yeni ihale aldı. Sadece Cengiz’de değil Erzincan İliç’teki firma da aynı zamanda Artvin Yukarı Maden köyünde maden açmak istiyor. Sorunumuzu çok, çözüm ise bunların durdurulması” ifadelerini kullandı.
Yedi Yıldır Yasadışı Faaliyet Yürüttüğü Ortaya Çıktı
Cerattepe mücadelesinin içinde yer alan ve açılan davaları yürüten Avukat Bedrettin Kalın ise daha önce verilen “ÇED olumlu” kararlarının 2009\7 Sayılı Genelge ‘ye dayanarak halka sorulmadan verildiğini aktardı. Kalın, “Anayasa Mahkemesi (AYM) ise bölgenin hassas bir ekosisteme sahip olması ve kent yaşamına etkisi nedeniyle bu genelgeye dayanarak böyle bir karar verilemeyeceğini ve normal bir ÇED süreci işletilmesi gerektiğini ifade etti. Rize İdare Mahkemesi de 2015 yılında alınmış olan ÇED olumlu kararının iptal etti. 7 yıldır yürütülen faaliyetinde yasadışı bir faaliyet olduğu ortaya çıktı. Artık, AYM kararını dikkate alarak normal bir ÇED süreci başlatıyorlar. Yeni bir süreçte, kolay kolay bölgeyi bırakıp gideceklerini düşünmüyorduk, ama biz de mücadele etmeye devam edeceğiz. AYM kararının bundan sonra açılacak davalar yönünden belirleyici olacak. Onun için hukuksal anlamda daha güçlü konumda olduğumuzu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘Eninde Sonunda Cengiz de Gidecek
Şirketin bölgede 8 bin 535 hektardır geniş bir alanı kapsayan maden ruhsatı olduğunu belirten Kalın, bu nedenle verilen mücadelenin bir yaşam mücadelesi olduğunu vurguladı. Artvin’in yüzde 80 eğimli bir coğrafyaya tutunduğunu ve sık sık heyelan yaşanan bir bölge olduğunu sözlerine ekleyen Kalın, “Heyelana karşı tek unsurda orman ekosistemidir. Ormanları katlederek, madencilik yapmaya çalışmak Artvin’de yaşayan 25 bin insanın hayatını tehlikeye atmak demektir.
Mehmet Cengiz 2012 sonrasında bu işe girdi, onun inadı 10 yıllık. Ama Artvin halkı 30 yıldır mücadele ediyor. Çok Cengizler gelip geçer, ama bu mücadele bitmez. Elinde sonunda Cengiz de gidecektir” diye konuştu.