Artvin’in Borçka ilçesinin Cankurtaran Bölgesi’nde, Yapısoy Beton tarafından 170 dönüm ormanlık alanda “mesire alanı” adı altında yapılmak istenen konaklama ve dinlenme tesisi projesine karşı ağaçlarını korumak isteyen yurttaşlara dönük silahlı saldırıda, Reşit Kibar yaşamını yitirdi. 3 Eylül sabahı bölgeye getirilen iş makinaları ile ağaçların kesilmesine karşı çıkan köylülere, şirket çalışanlarından Muhammet Ustabaş tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda Kibar hayatını kaybederken, Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu yaralandı.
‘Amacımız Araçları Çıkarmaktı’
Projeye karşı yaklaşık bir yıldır kooperatif çatısı altında örgütlendiklerini aktaran Çifteköprü Kooperatifi Başkan Yardımcısı Nevim Kaya, toplantılarda kimseyle tartışmaya girmeyerek sadece araçları bölgeye sokmamak için direneceklerini konuştuklarını belirtti. Cankurtaran Bölgesi’nde 15 gün aralıkla ikişer kişi olarak nöbet tutmaya başladıklarını belirten Kaya, “Olay günü de araçların bölgeye girdiğini duyduk ve bir kaç arkadaşımız bölgeye gitti. Arkadaşlarımızın amacı araçları oradan çıkarmaktı. Muhammet’in orada olacağını bilmiyorlardı. Ama gittiklerinde o da oradaymış ve arkadaşlarımıza ateş etmiş” diye belirtti.
‘Turizm Bahane’
Katledilen Kibar’ın uzun zamandır ekolojik talana karşı mücadele verdiğini söyleyen Kaya, Kibar’ın kooperatif öncesinde taş ocaklarına karşı mücadele ettiğinin altını çizdi. Kaya, Kibar’ın, daha önce de Yapısoy Beton’un sahibi Yunus Merttürk’ün yakın akrabası Reşit Merttürk tarafından bölgede yapılmak istenen taş ocağına karşı mücadele vererek, imza topladığını ve bunun sonucunda taş ocağı projesinin iptal edildiğini aktardı. Kaya, “Sonrasında ise turizm adı altında bölgeye geldiler. Burada tesis açmak için insanın kör olması lazım. Buraya yatıracağı paranın karşılığını alamazdı. Ama biz bunun turizm tesisi değil başka bir planın parçası olduğunu biliyoruz. 17 bin hektarlık bir alandan bahsediyoruz. ‘Hiçbir ağaç kesilmeyecek’ denilmesine rağmen bin ağaca damga vuruldu” diye belirtti.
‘Şirketin Çekildiğine İnanmıyoruz’
Şirketin projeden çekilmesine de inanmadıklarını dile getiren Kaya, “Ağaç kesmeyeceğim diyerek, bin ağacı damgalayan insana nasıl güvenelim? Bu proje o kişiyle de sınırlı değil, arkasında daha büyük birilerinin olduğunu biliyoruz. Projeden çekildik’ demesi projenin yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Şirket sahibinin bize karşı tehditkâr konuşmaları da vardı. ‘Köyünüzde kardeşi kardeşe kırdırtacaksınız’ diyerek geri çekilmemizi istiyordu. Muhammet Ustabaş da, zaten kereste işi yapıyor. Burada kesilen ağaçların ihalesini almak istiyordu. Yani rant elde etmeye çalışan, çıkarcı birisiydi. Valiliğe, Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvurduk. Ama bizi hep geri çevirdiler. Geri çekilmeleri için bir canın gitmesi mi lazımdı?” diye sordu.
‘Geri Adım Atmayacağız’
Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti: “Reşit kardeşimiz öldükten sonra bu böyle kalmayacak. Bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Mücadelemiz devam edecek. 13 yıl öncede Metin Hoca dereleri için HES’lere karşı mücadele ederken katledildi. Bu artık sadece Artvin’in değil tüm Karadeniz ve Türkiye’nin derdi. Her yerde doğa, hayvanlar katlediliyor. Kimse doğayı düşünmüyor. Yeryüzündeki hazineyi yeraltındakiler için yok ediyorlar. İnsan, canlı yaşamını yok ediyorlar. Artık bir kıvılcım lazım. Artık hiçbir şeyin önünü alamıyoruz. Reşit kardeşimiz her zaman yoldaşımız olacaktır. (MA)