BM Perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin “Gazze’deki işgalci güç olarak” insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını etkili bir şekilde yürütebilmelerini sağlaması gerektiğini vurguladı. Dujarric, “Gazze’deki işgalci güç olarak” İsrail’in insani yardım çabalarına erişimi sağlaması gerektiğini vurguladı: “Başta COGAT (İsrail ordusunun Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinasyonu) olmak üzere İsrailli muhataplarımızla sistemin nasıl iyileştirilebileceği konusunda sürekli temas halindeyiz.” Dujarric, 200’den fazla mutfaktan dağıtılan 700,000’den fazla yemekle birlikte Temmuz ayına kıyasla sağlanan pişmiş yemeklerde %35’lik önemli bir düşüş olduğunu da sözlerine ekledi.
” İsrail güvenlik güçleri tarafından çıkarılan çok sayıda tahliye emri, 70 mutfağı hizmet vermeyi askıya almaya ya da başka bir yere taşınmaya zorladı. Üst üste ikinci ay, ihtiyacı karşılamak için yeterli malzeme olmayacak, bu da Gazze’nin orta ve güneyindeki ailelerin yalnızca bir gıda paketi alacağı anlamına geliyor.” dedi.
BM sözcüsü Stephane Dujarric, orta ve güney Gazze’de bir milyondan fazla insanın Ağustos ayında gıda yardımı alamadığını belirterek, “Gazze’deki insani durum felaketin ötesinde olmaya devam ediyor” dedi.
Abluka Sıkıntılara Yol Açıyor
Dujarric, savaşın üzerinden 11 ay geçmesine rağmen uluslararası medyanın insani etkileri haberleştirmek üzere Gazze’ye girişinin hala yasak olduğunu da sözlerine ekledi.
7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridine uygulanan ve devam eden abluka, ciddi gıda, temiz su ve ilaç sıkıntısına yol açarak bölgenin büyük bölümünü ciddi hayati risklerle baş başa bıraktı
Bölgede devam eden abluka, gıda, temiz su ve ilaç konusunda ciddi sıkıntılara yol açarken, bölgenin büyük bir kısmı harabeye döndü.
İsrail, Gazze’deki eylemlerinden dolayı Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor.
BM Sözcüsü Batı Şeridaki insani felaket konusunda da bilgiler verdi. Dujarric, BM acil yardım kuruluşu OCHA’nın raporlarına atıfta bulunarak, Batı Şeria’da İsrail kuvvetlerinin “savaşlarda görülen ölümcül yöntemler kullanmaya” devam ettiğini söyledi.
“Ambulansların ve sağlık personelinin hareketine getirilen ağır kısıtlamalarla tıbbi tesisler bir haftayı aşkın süredir adeta kuşatma altında tutuluyor. OCHA ayrıca bu durumun insanların insani ihtiyaçlarının yanı sıra güvensizliği de derinleştirdiği ve aşırı güç kullanımına ilişkin endişeleri arttırdığı konusunda uyarıyor.” dedi.