Longo Mai, 1970’lerde kurulan ve kapitalist üretim ilişkilerine karşı alternatif bir yaşam modeli sunan anarşist bir kooperatif ağıdır. Hem üretim hem de toplumsal yaşamı, anarşist ilkeler doğrultusunda örgütleyen bu topluluk, kapitalist dünyanın dışında sürdürülebilir ve özgürlükçü bir yaşam mümkün kılınabilir mi sorusuna güçlü bir yanıt veriyor.
Anarşist kooperatifçilik, kapitalist üretim ilişkilerinin merkezinde yer alan hiyerarşi ve sömürüye karşı örgütlenmiş bir kolektif yaşam ve üretim modelidir. Anarşistler, devlet ve kapitalizmin baskıcı doğasına karşı durarak özgürlük, eşitlik ve dayanışmayı temel alan topluluklar kurmanın mümkün olduğunu savunurlar. Longo Mai, bu bağlamda önemli bir örnek teşkil eden, Avrupa’da 1970’lerden bu yana varlığını sürdüren bir anarşist kooperatif ağıdır.
Tarihsel Arka Plan
Longo Mai, 1973 yılında, İsviçre, Fransa, Almanya ve Avusturya’dan gelen bir grup genç anarşist, enternasyonalist ve radikal sol aktivist tarafından kurulmuştur. Bu topluluk, kentsel yaşamın dayattığı tüketim kültürüne ve kapitalist iş bölümü sistemine karşı alternatif bir yaşam kurma arzusuyla yola çıkmıştır. Özellikle 1968 öğrenci hareketlerinden ilham alan bu grup, doğayla daha uyumlu, kolektif bir yaşamı savunarak hem üretim hem de toplumsal yaşamda bireylerin özgürce karar alabileceği bir model yaratmayı hedeflemiştir.
Fransa’nın güneyindeki Provençal’de, eski bir çiftlik satın alınarak Longo Mai’nin ilk kooperatif yerleşimi kurulmuştur. İsmini Provençal dilinde “uzun sürebilir” anlamına gelen Longo Mai’den alan bu girişim, köylü kültürünün kolektif dayanışma pratiklerinden ve anarşist fikirlerden beslenmiştir. Amacı, tarımsal üretim, el sanatları ve yerel kültürle yeniden bağ kurarak bağımsız ve özerk bir yaşam sürmek olmuştur.
Örgütlenme Biçimi ve İşleyiş
Longo Mai’nin anarşist kooperatifçilik anlayışı, bireylerin kendi emeklerini kolektif olarak örgütlemelerini, üretim araçlarının mülkiyetinin toplulukta olmasını ve karar alma süreçlerinin hiyerarşisiz bir biçimde gerçekleştirilmesini temel alır. Üretim, kolektif mülkiyet altında yapılırken, kazanç bireyler arasında eşit şekilde dağıtılır. Bu modelde üretim araçları, kapitalist birikim için değil, doğrudan topluluğun ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılır.
Karar Alma Süreçleri: Longo Mai, anarşist kolektivizmin en belirgin unsuru olan doğrudan demokrasiye dayalı bir karar alma modeli uygular. Kooperatifin tüm üyeleri, karar alma süreçlerine eşit katılım hakkına sahiptir. Hiçbir üye, diğerlerine emir verme yetkisine sahip değildir ve her birey, kendi emeği ve yaşamı üzerinde tam kontrol sahibidir. Bu model, aynı zamanda yatay bir örgütlenme yapısını mümkün kılar; yani hiyerarşik yapıların yerine, kolektif ve katılımcı bir yönetim mekanizması geçer.
Özyönetim: Özyönetim, anarşist kooperatifçilik için temel bir ilkedir ve Longo Mai’de her birey üretim süreçlerinde gönüllü olarak yer alır. Tarım, hayvancılık, tekstil, el sanatları ve yerel hizmetler gibi çeşitli üretim alanlarında çalışan üyeler, işlerini topluluğun genel ihtiyaçlarına göre belirlerler. Bu, bireylerin yalnızca belirli bir alanda uzmanlaşması yerine, farklı üretim süreçlerine katılmalarını teşvik eder.
Dayanışma ve Ağ Kurma
Longo Mai, sadece bir yerleşim ya da kooperatif olarak değil, aynı zamanda uluslararası dayanışma ağlarının bir parçası olarak faaliyet göstermektedir. Başlangıçta küçük bir grup olarak başlayan bu hareket, zamanla Avrupa’nın farklı bölgelerinde yerleşimler kurmuş, alternatif medya organları ve dayanışma projeleri geliştirmiştir. Özellikle İsviçre, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde faaliyet gösteren Longo Mai kooperatifleri, aynı idealler etrafında örgütlenmiş birçok insanı bir araya getirmiştir.
1980’lerde, Longo Mai’nin dayanışma ağı genişlemiş ve Orta Amerika’daki devrimci hareketlerle (özellikle Nikaragua ve El Salvador) işbirliği yaparak bu ülkelerdeki topluluklara teknik ve maddi destek sağlamıştır. Bu dayanışma pratiği, anarşist enternasyonalizmin önemli bir göstergesi olup, Longo Mai’nin kapitalizm ve devlet sistemlerine karşı global bir mücadele yürüttüğünü de ortaya koymaktadır.
Longo Mai ve Kapitalizme Karşı Mücadele
Kapitalist ekonominin sürekli büyüme ve kâr odaklı doğasına karşı, Longo Mai’nin geliştirdiği model, küçük ölçekli, doğrudan üretim ve ihtiyaç odaklı tüketimi teşvik eder. Bu, aynı zamanda kapitalizmin çevresel tahribatına da karşı bir duruş olarak anlam kazanır. Longo Mai’de üretim süreçleri, doğaya saygılı, sürdürülebilir yöntemlerle gerçekleştirilir. Tarım, ekolojik prensiplerle yapılırken, enerji ihtiyaçları için yenilenebilir kaynaklar kullanılır. Bu, hem anarşist ideallerin pratiğe dökülmesi hem de kapitalizmin yıkıcı doğasına karşı bir alternatif olarak görülür.
Elbette Dikensiz gül bahçesi değil
Her ne kadar Longo Mai ideal bir anarşist kooperatif modeli sunsa da, bu tür girişimlerin sürdürülebilirliği ve uzun vadeli başarısı çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. İlk olarak, devlet müdahalesi ve bürokrasi, anarşist kolektifler için büyük bir engel teşkil etmektedir. Vergilendirme, mülkiyet hakları ve hukuki süreçler, özerk bir kooperatif olarak faaliyet gösteren Longo Mai’yi zaman zaman zor durumda bırakmıştır. Ayrıca, küresel kapitalist sistemin baskısı altında, kendi kendine yeten bir ekonomik model oluşturmak her zaman kolay olmamıştır.
İkinci bir zorluk ise, topluluk içindeki bireysel farklılıkların ve çatışmaların yönetilmesidir. Her ne kadar anarşist kooperatifçilik, bireyler arası eşitliği ve dayanışmayı öne çıkarsa da, insan doğasının karmaşıklığı ve farklı ihtiyaçlar zaman zaman gerilimlere yol açabilir. Bu tür çatışmaların doğrudan demokrasi ile çözülmesi hedeflense de, pratikte bu süreçlerin her zaman sorunsuz ilerlediği söylenemez.
Enternasyonalist dayanışmanın önemli bir örneği
Kurulduğu günden bu yana, kapitalist sistemin dışında bir üretim ve yaşam modeli inşa etmeye çalışan Longo Mai, anarşist kooperatifçiliğin zorluklarına rağmen, dayanışma, özyönetim ve doğrudan demokrasi gibi temel ilkeler doğrultusunda varlığını sürdürmüştür. Bugün de pek çok anarşist ve kolektivist hareket için ilham kaynağı olmayı sürdürmektedir. Bu deneyim, küçük ölçekli kooperatiflerin, küresel kapitalizm karşısında bir direniş biçimi olarak nasıl işleyebileceğini gösterirken, aynı zamanda anarşist düşüncenin toplumsal pratiğe nasıl dönüştürülebileceğine dair önemli dersler sunuyor.
Longo Mai’deki kooperatifçilik deneyimini birlikte gözlemleme fırsatı bulduğumuz Kiraz Özdoğan, kendi deneyimlerini ve araştırmalarını bir kitap halinde yayımladı. Bu kitaba buradan erişebilirsiniz.