2024-2025 eğitim öğretim yılı ders zili 9 Eylül Pazartesi günü çalacak. Yeni eğitim öğretim döneminin açılışıyla birlikte velilerin mutfak ve kırtasiye masrafları da artıyor. Yüksek gıda enflasyonu nedeniyle beslenme çantasının maliyeti yükselirken, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi için gereken öğünlerin ya porsiyonları küçülmek zorunda kalıyor ya da daha az besleyici ürünler çantaya giriyor. Ankara Tabip Odası (ATO) okul çocuklarının beslenmesine ilişkin bir açıklama yayınladı, açıklamada her dört çocuktan birinin okula aç gittiği belirtilerek çocuk yoksulluğuna dikkat çekildi. “Çocukların başarılı ve verimli bir eğitim hayatı sürdürmesinde sağlıklı beslenmenin rolü bilimsel açıdan defalarca kanıtlanmıştır. Yeterli ve dengeli miktarda protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri içeren gıdaların tüketimi, çocukların bilişsel kapasitelerini ve bedensel gelişimini olumlu yönde etkiler. Büyüme çağındaki çocukların, bedensel ve ruhsal gelişimi açısından kas ve kemik sistemine uygun bir beslenme programına gereksinimi vardır.
Çocuk Yoksulluğu Derinleşiyor
Ne yazık ki ülkemizdeki ekonomik krizin etkisiyle birlikte çocuk yoksulluğu derinleşirken, öğrencilerin okullarda sağlıklı öğünlere ücretsiz erişimi de güçleşiyor. TÜİK’in verilerine göre her 10 çocuktan 3’ü yoksul kategorisine girerken, OECD verilerine göre her 5 çocuktan 1’i yeterli ve sağlıklı gıdaya erişemiyor.” Denilen açıklamada Yüksek gıda enflasyonu ortamında yoksul çocukların yüzde 40’ına yakını en az 1 öğün atlıyor, pek çoğu kendi yaşına uygun bir diyet yapması gerekirken yetişkin bir birey gibi beslenmek zorunda kalıyor. Yüksek yağ ve rafine şeker oranı öğünler, yetersiz lif ve posa tüketimi gibi nedenlerden dolayı sağlık sorunları arttığı belirtildi. Açıklama da şu bilgilere yer verildi.
“Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin minimum aylık gıda harcaması tutarı olarak bilinen açlık sınırı 19.271 TL’ye yükseldi. 15-19 yaş grubundaki çocukların sağlıklı beslenmesi için gereken gıda harcaması geçen yılın Ağustos ayında 3.600 TL iken, bu yılın Ağustos ayında 5.690 TL’ye yükseldi. 4-6 yaş arasındaki çocukların dengeli ve sağlıklı gelişimi için gereken minimum gıda harcaması ise 3.000 TL oldu.
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin yapması gereken asgari gıda harcaması bir önceki aya göre yüzde 0,19 oranında artarken, mutfak enflasyonunun bir yıllık değişimi yüzde 77,66 seviyelerine ulaştı.
“Yoksul Çocuklarda Çabuk Yorulma Ve Halsizlik Görülme Olasılığı Artıyor.”
Yetersiz ve dengesiz beslenmek zorunda kalan yoksul çocuklarda çabuk yorulma ve halsizlik, depresyon, çinko veya demir yetersizliği, zayıflayan bağışıklık sistemi nedeniyle sık hastalanma, kabızlık ve ödem oluşumu, kalsiyum ve D vitamini eksikliğine bağlı diş çürümesi veya kemik erimesi, cilt kuruluğu, demir ve folik asit eksikliğine bağlı anemi gibi durumların görülme olasılığı artıyor.
TÜİK’in 2023 yılında yayınladığı Türkiye Çocuk Araştırması’na göre: ekmek veya makarna gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyecekleri her gün yiyen çocukların oranı yüzde 62,4; her gün meyve yiyen çocukların oranı yüzde 50,5, her gün sebze yiyen çocukların oranı yüzde 33; et, tavuk veya balığı her gün yiyen çocukların oranı ise yüzde 12,7 seviyelerinde.
Okullarda ücretsiz ve sağlıklı bir öğün verilmesi için kampanyalar düzenlenmesine karşın öğrenim çağındaki çocukların yüzde 25’inin okula aç gittiği biliniyor. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’nun açıklamasına göre okul yemeği programlarının uygulandığı ülkelerde okul terki ve devamsızlığının azaldığı, akademik başarının arttığı, cinsiyetten kaynaklı ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırıldığı görülmüştür.
Her Gün 1 Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek Verilmelidir
Okul çağındaki çocuklarımızın gelişimi için 1 Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek verilmelidir. Çocuk yoksulluğunun önüne geçmek hükümetin öncelikli görevleri arasında olmalıdır. Yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir kamusal destek programı yürürlüğe konmalı, merkezi ve yerel yönetimler önleyici ve etkili politikalar geliştirmelidir.
İPA: Yoksul Çocuklar Okulu Bırakıyor
İstanbul Planlama Ajansı da geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladığı Ekonomik Krizin Eğitim Maliyeti” başlıklı raporda 2020’de yapılan eğitim harcamalarının yüzde 74,7’si devlet tarafından finanse edilirken bu oran 2021 yılına gelindiğinde yüzde 72,5’e geriledi. 2020 yılında eğitim harcamaları içinde hanelerin yaptığı harcamaların payı yüzde 20 iken 2021 yılında yüzde 22’ye çıktığı belirtildi ve şu ifadelere yer verildi. “Altını çizmek gerekir ki derinleşen yoksulluğun da etkisiyle, eğitimin hanelerin sırtına binen bu mali yükü her geçen gün çok daha fazla öğrencinin çocuk işçiliği ve/veya çocuk evliliği gibi sorunlarla karşı karşıya kalmasına, dolayısıyla da okul terklerine yol açıyor.” denilen raporda yoksul çocukların okulu bıraktığına işaret edildi.
Ağırlaşan ekonomik kriz nedeniyle aileler çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu ihtiyacı karşılaması gereken devlet iken bu yük ailenin omuzlarına düşüyor.