Manisa’nın Alaşehir ilçesi Bahadır Mahallesi’nde, Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin Antimon Madeni Açık Ocak İşletmesi projesi, halkın mücadelesi ve doğa savunucularının çabalarıyla Manisa 1. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği ile bölge halkının açtığı davada mahkeme, yıkıma ve yaşamı tehdit eden bu projeye “dur” dedi. Doğayı koruma çabaları, nihayet haklılığını kanıtladı.
Mahkeme, karar gerekçesinde projenin habitat kaybına, ekosistem parçalanmasına ve yerel doğa dengesinin bozulmasına neden olacağına dikkat çekti. Bölgedeki su kaynakları ve tarımsal faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerin önlenmesine yönelik önerilen tedbirlerin ise yetersiz olduğu belirtildi. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekliliğinin reddedilmesini hukuka aykırı buldu ve proje böylece mahkeme tarafından durduruldu.
“Yaşam Kaynaklarına Yönelik Tehdidi Kabul Etmiyoruz!”
Davanın avukatlarından Yıldıray Çıvgın, “Alaşehirlilerin davayı açma nedeni, maden projesinin içilebilir su kaynaklarına yakınlığı ve yalnızca üç yıl sürecek olan proje için ormanlık alanların yok edilmesiydi,” dedi. Bu proje, yalnızca kısa vadeli kazanç uğruna doğanın ve halkın temel yaşam kaynaklarını tehdit ediyordu. Üstelik, su kaynaklarının zarar göreceği, endemik bitki türlerinin yitip gideceği bu projeye göz yumulması mümkün değildi.
Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği’nin ve halkın yıllardır süren direnişi, yaşam hakkını savunmanın ve doğanın, toprağın değerini korumanın somut bir örneği. Projeyi durduran bu karar, doğaya ve insan yaşamına değer verenlerin kazanımıdır. Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin, yalnızca kâr odaklı politikalarıyla tahribata yol açacak olan madencilik faaliyetleri, kısa vadeli bir yatırım uğruna, halkın ve doğanın uzun vadeli zararına yol açacaktır.
Karar Dayanışmanın Gücünü Gösteriyor
Bu zafer, salt mahkeme salonunda değil; her bir yurttaşın, her bir köylünün bir araya gelerek sesini yükseltmesiyle, ortak doğayı koruma iradesiyle kazanıldı. Bu dava, şirketlerin ve bürokrasinin “ÇED gerekli değil” kararlarıyla, yaşamı tehdit eden projeleri dayatmalarına karşı halkın söz hakkı olduğunu bir kez daha gösterdi. Tüm Alaşehirlilerin temyiz mahkemesi olan Danıştay’da da bu kararın onanmasını beklediği aşikâr.