1 Eylül Barış günü için 23 ilde kutlama yapıldı,bazılarında miting yapıldı bazılarında basın açıklaması. Kimi yerde polis barış aktivistlerini engelledi. Ancak tüm baskılara rağmen 23 ilde Kürt Sorununda Barışçıl çözüm, tüm dünyada barışın egemen olması ortak talepti. Yeni bir çözüm sürecinin önünün açılması da özellikle bölge halkının ve diğer illerdeki toplantıların ortak talebiydi.
Ankara Kadın Platformu ve Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağırısıyla Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyüş düzenlendi ve ardından basın açıklaması yapıldı. DEM Parti milletvekillerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişinin yaptığı açıklamada, “Jin, jiyan, azadî” sloganı atıldı.
Açıklamanın Türkçesi’nin Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu yaparken, Kürtçe’sini ise Anka Dil Kültür Eşbaşkanı Emine Oğuz yaptı. Tıkanan devletlerin krizi savaş ve çatışmayla aşmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, “İnsanlık, Orta Doğu’da kan ve gözyaşından başka bir şey görmedi. Emperyalizm dünya genelinde ve özellikle Ortadoğu’da bitmeyen çatışmalarla, insanlığı yeni bir dünya savaşının, kitlesel ölümlerin ve açlık krizinin eşiğine getiriyor. AKP-MHP ittifakının ayakta durmasının koşulu; savaş, çatışma ve gerginlik yaratmaktır. Erdoğan-Bahçeli tahakkümünü derinleştirmek için toplumu kutuplaştırıyor. Ülkemizde demokrasinin, eşitlik ve özgürlüklerin önündeki en büyük engelin Kürt sorununun çözümsüz bırakılmasıdır. Bugün Ortadoğu’da, Irak’ta, Şengal’de, Suriye’de, Rojava’da bölge halklarının sürdürdüğü insanlık mücadelesi aynı zamanda bir demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesidir” denildi.
‘Devletin Derdi Daha Fazla Savaş’
Kadın Platformu adına açıklamayı yapan İlke Kumartaşlıoğlu da iktidarın her gün kâr hırsıyla bitmek bilmeyen bir savaşı körüklediğini belirterek, “Devletin tek derdi daha fazla savaştır. Ortadoğu’dan Rusya, Ukrayna’ya, Filistin’e kadar derinleşmiş savaş bugün en çok kadınları ve çocukları öldürüyor. Öldürmekle kalmıyor yoksulluk ve açlıkla korkunç bir sefaletin içine halklar kendi elleriyle itiliyor. Savaşa bütçe ayıran ve savaşın çığırtkanlığını yapan devletin tek derdi daha fazla ölüm, daha fazla kar, daha fazla rant. Savaşa hayır diyoruz. Barışı hemen şimdi istiyoruz” dedi. Savaşa karşı barışı haykıran siyasilerin tutsak edilip, katledildiğinin altını çizen Kumartaşoğlu, “Cezaevlerinde barış için direnişi sürdüren tüm kadınların mücadelesini sahipleniyoruz” mesajı verdi.
Eskişehir
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, Doktorlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım”, “Savaşlara ve katliamlara karşı barışı savunacağız” yazılı pankartların açıldığı açıklamada sık sık, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Susma haykır barış hemen şimdi” sloganları atıldı.
Kitle adına açıklamayı yapan DEM Parti Eskişehir İl Örgütü Yöneticisi Ümit Nare Kuşbakan, Türkiye’de siyasetin tıkandığı ve diyalog kapılarının kapandığı bir atmosfer olduğunu belirtti. Filistin’de süren saldırıya değinen Kuşbakan, AKP iktidarının İsrail ile ticari ilişkilerinin devam ettiğini hatırlatarak, “Bugün bizlerin ve barış yanlısı herkesin birincil sorumluluğu Filistin direnişinin ve halkının yanında dururken AKP iktidarının karşısında, barışın yanında durmaktır” diye konuştu. Kürt sorununa da değinen Kuşbakan, kayyım atanmasına ve siyasi tutsakların cezaevinde tutulmasına tepki gösterdi. Kuşbakan, “Her zamankinden daha gür bir sesle; tüm kutuplaştırma çabalarına, yeni asimilasyon politikalarına, yerinden edilen ya da kaybolan/kaybedilen insanların olduğu bir gündeme, savaş naraları atan siyasetçilere ve asli görevini unutmuş ve halka baskı uygulayan güvenlik güçlerine rağmen meydanlardayız ve var gücümüzle haykırıyoruz” dedi.
İstanbul
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri,. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın katılımıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi düzenledi. Hamitoğulları iktidarın Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar ettiğini belirterek, “Ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş şiddet politikalarına bir an önce son verilmelidir” çağrısı yaptı
Mitingde açıklamayı yapan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) Dönem Sözcüsü Ertuğrul Eroğlu, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgali ile 2’inci Dünya Savaşı’nın başladığını hatırlattı. Eroğlu, milyonlarca insanın savaşta yaşamını yitirdiğini belirtti. Savaşlarda insanlığın bütün kazanımlarının yok edildiğini vurgulayan Eroğlu, “Savaşta dahi hedef olmaması gereken sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve uluslararası kamuoyunun buna sessiz kalışı. En temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı şartlarda yoksullaştırılan halkların açlık, susuzluk ve beraberinde gelen bulaşıcı hastalıklarla baş etmek zorunda kalması en çok çocukları ve kadınları etkilemektedir. Gazze’nin boşaltılması sırasında yaşananlar insanlığın utanç görüntülerine bir yenisini eklemiştir. Savaşın çıkmasında hiçbir rolü olmayan coğrafyanın emekçi yoksul halkları sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşamakta, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline gelmektedirler” ifadelerini kullandı.
Mitingde Kürtçe ve Türkçe “1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun”, “Muhatap İmralı, çözüm demokratik Türkiye Özerk Kurdistan” pankartları açıldı. “Tecrit suçtur”, “Emperyalizmin savaşı da barışı da zulümdür” dövizlerinin taşındığı mitingde, “Kadınlar savaş istemiyor”, “
‘AKP MHP Faşizmi Kurumsallaştırdı’
AKP-MHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde yenilgiye uğradığını ifade eden Eroğlu, yenilginin faturasının faşizmin kurumsallaştırarak sürdürdüğünü söyledi. Eroğlu, “AKP-MHP iktidar bloğu, meşruiyet krizini siyasal ve ekonomik baskıyla kapatmaya çalışırken, faşizmi kurumsallaştırma adımlarını devam ettiriyor. Hukuksuzluklarla, gerici kuşatmayla var olmaya çalışıyor. Diğer yandan grev yapan işçinin, birçok şehirde traktörüyle eylem yaparak sesini duyurmaya çalışan çiftçinin, hayvan katliamını önlemeye çalışan hayvan severlerin, meslek onurlarına sahip çıkan eğitim emekçilerinin, tacize ve şiddete karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınların, nefrete karşı yaşam mücadelesi veren LGBTİ+’ların, açlık sınırının çok altında bir maaşa mahkûm edilen emeklilerin, astronomik rakamlardaki eğitim masraflarına karşı eylem yapan öğrencilerin, ağacına, suyuna, ormanına, toprağına sahip çıkan çevreci yaşam savunucularının taleplerini karşılamak yerine güvenlik güçlerini dikiyor” diye konuştu.
‘Çözümsüzlüğe Son Verin’
AKP-MHP’nin Kürt sorunundaki çözümsüzlüğünde ısrar ettiğini belirten Eroğlu, iktidarın Kürt sorununda savaşı tercih ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Kürt sorununda çözümsüzlük politikasında ısrar edilmesi artık halaylara, düğünlere, müziğe müdahale etme, gözaltı ve tutuklama gerekçesi olma noktasına kadar gelmiştir. İktidar bloğu en ufak demokratik talebi, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylem ve etkinlikleri gözaltı, tutuklama gerekçesi haline getirirken halkın seçme ve seçilme hakkını da gasp ederek üçüncü kez halkın iradesini yok sayarak yeniden kayyum politikasına sarılmaktadır. AKP iktidarı tercihini barıştan yana koymadığını ekonomik krize rağmen sadece 2023 yılında silahlanmaya 15 milyar dolar harcayarak sınır ötesi operasyonları Irak’ta onlarca üs kurmaya vardırarak da göstermektedir. Ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş şiddet politikalarına bir an önce son verilmelidir.”
‘Barıştan Vazgeçmeyeceğiz’
Barış mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Bizler dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, laikliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamanın ardından alandan slogan ve zılgıtlarla ayrılan kitleye polis saldırdı, 8 kişi gözaltına alındı.
Gebze’de 1 Eylül eylemi
Kaya, “2. Dünya Savaşı sonrası bir daha yaşanmasın diye alınan tedbirlerden olan savaş suçları, bugün dava konusu dahi yapılamamaktadır. Devletler kendi savaş suçları gündeme gelmesin diye bir başka ülkenin işlediği savaş suçlarını görmezden gelmekte, normalleştirmektedirler” dedi.
Savaşların sonuçlarına değinen Kaya, “Gazze’nin boşaltılması sırasında yaşananlar insanlığın utanç görüntülerine bir yenisini eklemiştir. Savaşın çıkmasında hiçbir rolü olmayan coğrafyanın emekçi yoksul halkları sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşamakta, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline gelmektedirler” diye konuştu.
“Sorunları barışçıl ve demokratik yollarla çözme yerine yok sayma, bastırma, krimanilize etme politikası her alanda olduğu gibi Kürt sorunu konusunda da karşımıza en katı haliyle çıkmaktadır” diyen Kaya, “Kürt sorununda çözümsüzlük politikasında ısrar edilmesi artık halaylara, düğünlere, müziğe müdahale etme, gözaltı ve tutuklama gerekçesi olma noktasına kadar gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Barış ve demokrasi talebinin emek ve demokrasi güçleri için ekmek ve su kadar temel ihtiyaç haline geldiğini hatırlatan Kaya, “1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının ‘Barış’ olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırma, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşın ısrarla ve örgütlü, kararlı bir mücadele ile dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde, barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, laikliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu
Kırklareli: Emekçiler Eşitlik, Özgürlük, Barış Ve Demokraside Israrcı
Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada konuşan SES İl Temsilcisi Aynur İskar, “Savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyasetine karşı emekçiler, ezilenler, sömürülenler, kadınlar eşitlik, özgürlük, barış ve demokraside ısrar ediyor” dedi. Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu olarak; tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırmaya, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşı kararlı bir mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen İskar, ” Dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde, barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Samsun’da Barış Talebi Haykırıldı
Samsun’da ise 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde iki ayrı açıklama gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Türk-İş tarafından İstiklal Caddesi Akbank önünde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Ersin Gür, “Savaş çatışma ve şiddetin mağduru olan yaşamlarını kaybeden milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırmalara, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşın ısrarla ve örgütlü, kararlı bir mücadeleyle barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri de Atakum Çobanlı İskelesi’nde bir araya gelerek barış talebini haykırdı. Açıklamaya HDP, ESP, SYKP, EMEP, SOL Parti, TİP, Halkevleri, PSAKD, Devrimci 78’liler Derneği ve DİSK Emekli Sen katıldı.
Açıklamayı okuyan Arzu Çelik Özçelik, “Bizler ‘savaş çığırtkanlığına’ karşı, yüreği emekten, barıştan, insan sevgisinden ve demokrasiden yana olanlar, bir arada yaşama hakkını her koşulda savunanlar, er ya da geç barış içinde bir arada yaşamanın mümkün olduğunu başta emperyalistler ve onun işbirlikçilerine göstereceğiz. Barış için mücadele ederek bu savaşın kazananı olacağız” dedi
Bursa İki Ayrı Eylem: Savaş Ve Sömürüye Karşı Barış Ve Eşitlik İstiyoruz
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Bursa’da iki ayrı açıklama gerçekleşti. Bursa Demokrasi Güçleri, Fomara Meydanı’nda açıklama yaparken DİSK, KESK, TMMOB, Bursa Tabip Odası, TÜMTİS ve Bursa Barosu, Kent Meydanı’nda açıklama yaptı.
Yapılan iki ayrı açıklamada da barış talebi haykırılırken çatışma ve savaşlara karşı mücadele vurgusu yapıldı.
Bursa Demokrasi Güçleri’nin Fomara Meydanı’nda gerçekleştirdiği açıklamayı Ozan Kaplanoğlu okudu. Kaplanoğlu, “Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere; çatışmalar nedeniyle yurtlarını terk etmek zorunda bırakılanlar, gittikleri her yerde istismarla, dışlanma ve ötekileştirilmeyle, karşı karşıya kalıyor. Çatışmaların bedelini, savaşları çıkaranlar ve savaşlardan kâr elde edenler değil, yoksullar, ezilenler, kadınlar ve emekçiler ödüyor” dedi.
Kent Meydanı’nda yapılan açıklamayı ise Şirin Rodoplu okudu. Rodoplu, “Emperyalist güçler, içinden geçtikleri derin krizi, bir kez daha savaş ve saldırganlık politikaları ile aşmaya çalışıyorlar. Yaşanan bu savaşlar, yükseltilen bu savaş çığırtkanlığı, birbirini takip eden nükleer silah tehditleri dünyanın geleceği, çocuklarımızın yarınları üzerinde kara bir gölge gibi durmaktadır” diye konuştu.
Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıkları olduğumuzu söyleyen Rodoplu, “Silahın ve şiddetin yarattığı korkuya karşı, barışın umuduna ihtiyacımız var. Eşitlikten, özgürlükten, adaletten yana tüm insanları, barış umudunu büyütmeye çağırıyoruz” dedi
Antalya
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya ve Barış Günü’nde Attolos Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçleri adına Nurettin Sönmez okudu. Dünyada ve ülkemizde barışı savunmaya devam edeceklerini söyleyen Sönmez “Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.” dedi. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganlarının atıldığı açıklama şiir ve müzik dinletisiyle son buldu.
Dikili’de Barış Zinciri Oluşturuldu
Dikili Emek ve Demokrasi Platformu da 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barış zinciri oluşturdu. Dikili Atatürk Meydanı’ndan Olaf Palme Barış Meydanı’na barış zinciri ile giden platform adına basın açıklamasını Berna Taşdelen ve Uğur Özcan okudu.
Açıklamaya Midilli Belediyesinin eski başkanı Apostolos Komninakos da katılarak, iki yakanın halklarının birbirinin düşmanı olmadığını, ABD emperyalistinin iki halkı birbirine düşman ettiğini anlattı.
“Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganının atıldığı açıklamada Eğitim Sen Dikili Temsilcisi Zülfali Aras da Yannis Ritos’un “Barış budur işte” şiirini okudu.
Aydın: Barış İçinde Bir Türkiye İstiyoruz
Aydın Emek ve Demokrasi Platformu da Kent Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Platform Sözcüsü Özgür Özağaç, “Bizler, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, ülkemizin ve toplumumuzun bir daha savaş ve şiddeti yaşamaması için öncelikle demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, demokratik ve barış içinde bir Türkiye istiyoruz” dedi.
Muğla
Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri de Bodrum Belediye Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. “Toplumsal barış için eşit, özgür bir yaşam” pankartı açılan açıklamaya çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada konuşan DEM Parti Bodrum İlçe Eşbaşkanı Hülya Bayar, “Türkiye de 15,8 milyar dolarlık harcamayla, bir önceki yıla göre savaş harcamasını arttırdı. İşçilerin ve emekçilerin açlık sınırı seviyelerinde aldığı maaşlar ortadayken ‘zam yok’ diyorlar ama savaş bütçesiyle ve silah sanayisiyle övünüyorlar. Erdoğan iktidarı, Kürt sorununu imha ve asimilasyon politikaları ile çözme yolundan vazgeçmiyor, sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Buna bağlı olarak, Kürt siyasetçilere yönelik tutuklama, yargılama, özel hukukla infaz yakma, tecrit gibi uygulamaları devam ettiriyor. Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, kolektif hakların güvenceye alınması konusunda hiçbir adım atmayan iktidar bu talepleri bastırmak için süreklileşmiş bir şiddet politikası uyguluyor. İçeride barışçıl demokratik çözüm yerine dışarıda operasyonlar, sorunu ve tehdidi büyütüyor” ifadelerini kullandı.
Manisa
Manisa Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde gerçekleşen açıklama için yurttaşlar Manolya Meydanında bir araya geldi. “Emperyalizme, yoksulluğa ve savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, emek ve barış mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz” pankartının taşındığı açıklamada “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kadın yaşam özgürlük” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Açıklamada Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Mehmet Ramazan, savaşların yüz binlerce insanın ve milyonlarca canlının ölümüne, temiz suya, güvenli gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse tükenmesine neden olduğunu vurguladı. Savaştan etkilenenlerin yüzde 70’ten fazlasının çocuklar olduğunu kaydeden Ramazan, “İnsan kaçakçılığının çocukları ve kadınları hedef haline getirmesi, savaş alanlarında işkence, açlık ve susuzluktan insanların kırımı… Her biri savaşların birer halk sağlığı sorunu olduğunun kanıtı. Türkiye’de halklar her geçen gün daha fazla şiddetin parçası haline getiriliyor, siyasi çatışmalar, toplumsal çatışmaları derinleştiriyor. İşte bu nedenle sürdürülebilir demokratik bir hayat için barışçıl bir ortam dışında seçeneğimiz yoktur. Ve bugün barışa yapılan her çağrı; aynı zamanda emperyalizme karşı eşit, özgür, adil ve sömürüsüz bir dünya çağrısıdır” dedi.
Adana
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
Adana İnönü Parkı’nda toplanan yurttaşlar, barış ve demokrasi taleplerini dile getirerek Atatürk Parkı’na yürüdü. Yürüyüşün ardından Atatürk Parkı’nda müzik eşliğinde halay çeken yurttaşlara polis müdahale etti. Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarının halaylar ve düğünlerde Kürtçe müziğin gözaltı ve tutuklama gerekçesi yapıldığı noktaya geldiği vurgulanan eylemde, Adana polisi müziği susturmaya çalışıp yurttaşlara sert şekilde müdahale etti.
Yürüyüş sırasında “Emperyalist savaşlara hayır”, “Bölgede barış, ülkede demokrasi, hak ve özgürlükler için yaşasın 1 Eylül”, “Yaşasın barış, biji aşiti” pankartları taşıyan katılımcılar, savaş karşıtı sloganlar attı. “Savaşa değil, eğitime bütçe”, “Katil ABD, Ortadoğu’dan defol”, “İncirlik Üssü kapatılsın” gibi sloganlarla barış talebi vurgulandı
Urfa
Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Yürüyüşe platform bileşenlerinin yanı sıra, kentte bulunan siyasi partiler, Pirsus, Xelfetî/Halfeti, Hewag, Serekanîyê belediye eş başkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kent merkezinde bulunan Novada Park önünde toplanan kitle, “Ji şer re na, aşitî a niha/savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Barışın yolu Kürdistan’dan geçer”, “Li hemberê şer aşitîyek bi rumet, li hemberê tecrîd û dagirkerîyê berxwedanek bi heybet /savaşa karşı onurlu bir barış, tecrit ve işgale karşı heybetli bir direniş”, “Savaşa karşı barışı tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartlarıyla yürüyüşü başlattı. Topçu Meydanına yürüyüş yapan kitle, “Barışın yolu İmralı’dan geçer”, “Jin jiyan azadî” ve “Biji berxwedana zindanan” sloganları attı.
Topçu Meydanına alkış ve sloganlarla ulaşan kitle burada basın açıklaması yaptı. Burada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha(Urfa) Şube Eşbaşkanı İsmail Tutal, 10 Ekim Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenleri anarak, “Savaş her şeyden önce bir toplumsal çürümedir” dedi. DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu da “Biz her koşulda ne olursa olsun savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Tecridin tüm halka yayıldığı bu dönemde, özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
Ardından Riha Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi anneler, sembolik olarak güvercin uçurdu. Açıklama, alkış ve halaylarla son buldu.
Gaziantep
Antep Emek ve Demokrasi Platformu da basın açıklaması gerçekleştirdi. Yeşilsu Parkında yapılan açıklamaya platform bileşenlerinin yanı sıra Emek Partisi (EMEP) Dîlok(Antep) Milletvekili Sevda Karaca ve Basın Yayın ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) Genel Başkanı Mesut Balcan da katıldı. “Savaş değil barış istiyoruz” dövizlerinin taşındığı açıklamada konuşan İHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Bahri Oğuz, “Kürt sivil siyasetçiler insan hakları savunucuları, gazeteciler, sanatçılar gibi birçok kesim sadece devletten farklı düşündüğü için hapishanelerde tutulmakta veya iltica etmek zorunda kalmaktadır” diye belirtti.
Açıklama, alkış ve “Biji aşitî” sloganları ile sona erdi.
Adıyaman
Semsûr Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Demokrasi Parkında yapılan basın açıklamasına çok sayıda yurttaş katıldı. “Barış insan hakkıdır, barış insanlığın teminatıdır” pankartının açıldığı açıklamada, İHD Semsûr Şube Eşbaşkanı Dilan Güler, Türkiye’nin Kürt sorununa karşı geliştirdiği politikalar sebebiyle başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan haklarını sürekli ve sistematik olarak ihlal ettiğini kaydetti. Bu politikalar sebebiyle Türkiye’de hemen hemen tüm alanlarda sorun ve sıkıntıların çığ gibi büyüdüğünü vurgulayan Güler, “Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.
Malatya
Meletî Emek ve Demokrasi Platformu basın açıklaması düzenledi. Kent merkezinde bulunan Emeksiz Üst Kavşağında yapılan basın açıklamasında İHD Meletî Şube Eşbaşkanı Melih Kop, “İnsan hakları savunucuları olarak 1 Eylül dünya barış günü vesilesiyle bir kez daha barış istediğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz. Topluma dayatılan ırkçı, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına engel teşkil eden tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi
Ağrı
Agirî/Ağrı Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü binası önünde toplanarak, Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan PTT Şubesi önünde kadar yürüyüş gerçekleştirdi. DEM Parti Agirî Milletvekili Heval Bozdağ’ın yanı sıra çok sayıda kişi yürüyüşe katıldı. Sık sık “Bijî Aştî” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılırken, “Barış hakkı insan hakkıdır” yazılı pankart taşındı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Agirî Şubesi yöneticilerinden avukat Vural Kaya, Türkiye’nin Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaştığını ifade etti. 40 yıldır devam eden savaş nedeniyle ciddi hak ihlallerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Kaya, “40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek, meselenin çözümünden uzaklaşmıştır. Bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur” dedi.
Hakkâri
Colemêrg (Hakkâri)merkezde sivil toplum örgütleri (STÖ) ile siyasi partiler, DEM Parti önünde açıklama yaptı. Yerine kayyım atanan Belediye Eşbaşkanı Viyan Tekçe’nin yanı sıra çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Açıklama öncesi barış şarkıları seslendirildi. Kürtçe ve Türkçe “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartı açıldı.
DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, Kürt sorununun inkârından vazgeçilmesini istedi. Şahin, “Kalıcı bir çatışmasızlık için çatışmanın tarafları sorumluluk almalılar. İmralı Hapishanesinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilerek, aileler ve avukatları ile görüşmeleri sağlanmalıdır. Hapishanelerdeki tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılmalı” dedi.
Yüksekova
Colemêrg ‘in Gever (Yüksekova) ilçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama yapıldı. Gever Belediye Eşbaşkanları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri de açıklamaya katıldı. Kitle, açıklamanın yapılacağı sokağa “Bijî aştî” sloganıyla yürüdü.
İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, güvenlikçi yaklaşımlarla Kürt sorununun çözülemeyeceğini vurguladı. Çapraz, “Güvenlikçi politikalarda ısrarın da toplumsal barışa ve birlikte yaşam iradesine zarar verdiği fazlasıyla deneyimlenmiştir. Barış için amasız ve fakatsız artık yeter diyoruz. Barışın Türkiye’nin en önemli ve öncelikli gündemi olması gerektiğini, bu nedenle barışın yeniden konuşulduğu bir sürecin inşa edilmesi için tüm sorumlular ile temasa geçmeyi topluma ve ülkeye karşı bir görev ve sorumluluk olarak görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Batman
Batman Emek ve Demokrasi Platformu, yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Aralarında platformun bileşenleri, DEM Parti Êlih/Batman Milletvekilli Zeynep Oduncu, Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, TJA, Barış Anneleri Meclisi, DBP, DEM Parti İl Örgütleri, ÖHD, Êlih Barosu’nun bulunduğu kalabalık kitle, Sanat Sokağı girişinde bir araya geldi. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi, Mafê aştiyê mafê mirovan e”, “Li hemberî şer aşitî, li hemberî tecrîdê tekoşîn li hemberî dagirkeriyê berxwedan /Savaşa karşı barış, tecride karşı mücadele, sömürüye karşı direniş” pankartları açılırken, “En güzel söylem barıştır”, “Bijî aşiti” “Jin jiyan azadî”, “Kadınlar barışı haykırıyor” dövizleri taşındı.
Barış En Temel İnsan Hakkıdır
Katılımın yoğun olduğu yürüyüş alkış, slogan ve zılgıtlar eşliğinde başladı. Yol boyunca slogan ve zılgıt sesleri hiç dinmezken, yoldan geçenler zafer işareti ve alkışlar ile destek verdi. Gülistan Caddesi’ne kadar gerçekleştirilen yürüyüş sonrası barış güvercinleri ve beyaz balonlar uçuruldu. Burada toplanan kitle adına açıklamayı yapan İHD Şube Eşbaşkanı Ahmet Şiray, insanların en temel amacının korkudan uzak, güven içinde ve onurlu bir şekilde yaşamak olduğunu belirterek, “Savaşların olmadığı bir dünyada, barış içinde yaşamak temel bir insan hakkıdır” dedi. Şiray barış çağrısında bulunarak, “Bu çerçevede haklı ve güçlü bir şekilde Kürt Meselesi’nin barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik çatışmasızlık ortamının sağlanması için tüm aktörleri, toplumsal ve siyasi dinamikleri üzerine düşen sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye bir kez daha davet ediyoruz” dedi.
Açıklama sonrası Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde serbest kürsü kuruldu. Burada konuşanlar onurlu bir barış talebinde bulunarak, bunun için mücadelenin büyütülmesi gerektiğine dikkat çekildi.
(MA-Evrensel)